Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

İpek Nemutlu Şiirleri

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Ferforje....

Güneş gibi düşmek toprağa,
Teselli etmek soğuğu bir gülümseyiş gibi.
Isıtıp ısıtıp,
Yeşili boyamak kızıla.
Süzülmek pencerelerden,
Menekşelerin yapraklarından öpmek,
Doya doya…
Ya da
Deniz olmak…
Mavinin huysuz çırpınışında,
Salınan nazik gemilerin pervanelerine dolanıp,
Memleketler dolaşmak.
Ya da
Karlar gibi şekilden şekle girmek.
Beyazlığı siyahlara tercih etmek.
Ten olmak,
Esmer çoğu zaman.
Utancı kaplamak belki de inanca tutunmak.
Ya da
Aşık olmak…
Naturel bir ferforje gibi,
İnsanları demirler ardında bırakmak.
Birden bire,
Lüzum yokken inanmak.
Gitmek yaprak yaprak kuruyarak.
Vardı şimdi...​



alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Farkındayım....

efkarına sığındım akşamların,
şöminede közüm kalmadı;
bizim sokağı seyrettim
penceremden,
camekanlarında elele gülümsediğimiz
ışıklı dükkanların,
sırtı kambur yabancıları var artık
koşar adım uzaklaşıyor herkes
birbirinden...

seni arıyor gözlerim
gelemeyeceğini bildiğim halde.

ve birkez daha
damlatıyor kalbim
mum gibi acılarını
içime, seni,
düşündükçe.
anlamak istemiyorum
neden
meçhule bir kapı açtığını sinemde.
akşam,
yaşlı bir ressam gibi
siyaha boyuyor
alacayı.
suçlu
aramıyorum,
şikayet
etmiyorum
belki bir vakti
çıkıp gelirsin efkarına sığındığım akşamların...
farkındayım...​





alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Eylül....


Adım Eylül,
Bir mahalle kahvesinde oyuncuyum.
Hayat civarında sonuncu.
Yüzümde tren rayı gibi yaş izleri,
Saçlarım darmadağınık,
Ve
Sevda barındırmaz benim yüreğim.
İskambil kâğıtlarının en yalnızıyım diyelim.
Her nasılsa,
Üzerimden hiç çıkarmadığım altın sarı yeleğimle,
Bir bütün halinde beni yakıyor,
Sınırsız bir aşk.
Nerden baksanız,
Bir dönemin en hüzünlü ismini taşıyorum.
Yüreğim karmakarışık,
Siyah beyaz bir filmin sarışın oyuncusun,
Çektiği kederi yaşıyorum.
Tek başıma.
Ve
Kalem tutmaz ellerimle ben,
Sadece gözyaşlarımla arkadaşım.
Kirli yüzüm gibi karanlıklarda dolaştığından
Ruhum,
Küfürler,
Kahrolası bir sakız gibi yapışıyor dudaklarıma.
Bırakamıyorum.
Ama
Bu dünyada barınamadığımdan akıyor,
Saklanmaya çabaladığım her odanın damı.
Yine de adım Eylül,
Bu seçim bana bin bir hüzün yükledi.
Annem bilseydi bu ismi seçer miydi?
Bilmiyorum.
Ve
İşte yine cevabını bilmediğim sorularım nüksediyor aklıma.
Çabuk sıyrılıyorum hepsinden.
Çünkü
Adım
Hep Eylül,
Ve
Etrafımda yapayalnız bir duvar.
Yine de mutluyum.
Taşıdığım birçok kedere nazaran,
Peşimde sonbahar hafifliği dolaşıyor benim.
Sokağın diğer tarafında ruhuma düğümlenmiş,
Kendi kendini avuturken buluyorum kalbimi.
Bir umudun yeşermeyen tohumlarını taşıyorum içimde.
Bu kadar acının ardından,
Sanırım,
Gitmem gerek artık,
Beni unutma lütfen.
Ben Eylül.
Ve her şeye rağmen,
Seninle tanışmak bana iyi geldi.​





alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Enstrümantal Yeni Yıl....

Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Bilinmeyen gazeller okuduk arkasından,
Hoş geçmiş,
Geçmiş zamanların.
Arnavut kaldırımlarımız henüz yapılmadan,
Viraneye döndük.
Nev baharlara yüksündük.

Eziciydi sessiz kalmadığında,
İçsel yaygaralarımızın pasif çoğunluğu.
Aslında şaşırtmadı bizi,
Bir yoğun bakıma muhtaçlığın hâsıl olmuşluğu.
Yaprak yaprak döküldük,
Telkare akşamlarda.
Hezimetle bölündüğünde,
Yurdumun kardeşlik manzaraları,
Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Kovalarca gözyaşı damıtır olduk.

Hiç kimse çıkıp da,
Hesap sormaya kalkışmadı.
Ağzımızın içinden konuşmak gibi
Yepyeni kabiliyetler edindik.
Kimimiz öğretemeyen öğretmen,
Bazılarımız nokta nokta oldu.
Bir parmak bal gibi iyiye gidince ekonomi,
Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Yeni sürgünler veremez olduk.

Tapındık, ucu yanmış piyango biletine.
Yeni bir yıl sınırda başladığında,
Oğullarımız için.
Mutlu bir yıl dilerken titredi,
Dudaklarımız.
Hani kardeştik diyemeden birimiz bir diğerimize,
Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Doğru dürüst yaşamayı beceremez olduk.

Evet,
Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Şarkılara renk olmuş gecelerden birinde.
Ahengi rüyalarda kaldı çam ağacının,
Kan damladı hediyelerimizin üzerine.
Ve
Bir kez daha
Sevinçlerimizin üzerine yıkıldı
Şehir.
Elimizi tutturmadan geleceği göremez olduk​





alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
En Güzel Sözcükler....


Mor bir menekşe yaprağı gülümsedi,
Ya da bana öyle geldi.
Ellerin ellerimdeyken.
Beni baştan yarattın.
Seni bana kattın.

Sonsuzluğum oldun,
Sen.
Yeşil bir ağaca tutunmak gibiydi
Sevgin.
Sanki,
Sanki, kilitleri açıldı hayatımın
Ve birer birer,
Sırlar döküldüler sandıklardan.

Bir periydi de uykuya dalmıştı sanki
Sevgiler yüreğimde,
Ve
Kelimeler yetmiyor ki anlatayım.
Zaten,
En güzel sözcükler henüz keşfedilmediler.

Şöyle ki,
Artık yalnızlığım dökülmüyor dudaklarımdan.
Utanıp sıkılıp,
Ardı ardına küçülüp uzaklaşıyorlar yıllanmış acılarım.
Ve
Şarabi bir aşkın içindeyiz seninle diye,
Minik gözleriyle aşıkları öpüyor periler.

Sözün en başında,
Yüreğin o arsız tutkusunda.
Altın sarısı bir yıldız parıldıyor yerde,
Gökte,
Her yerde.
Yüreğimde sen varsın çünkü,
Yüreğim senin.

Mor bir menekşe yaprağı gülümsüyor,
Yıllardır seni sevdiğim için.
Ya da bana öyle geliyor.​




alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Emanetçi....


Elimde aşk tıkıştırılmış bir bavulla,
İçim dışım darmadağın hallerde,
Saçlarım griden gölgelere gülümserken,
Git buralardan dedi bana rüzgâr.
Gittim
Yara bere içindeki yüreğimden utandım yollarda.
Aynada beliren gözlerimden,
Korktum.
Boynuma is kokulu bir atkı sarıp,
Korudum kendimi kendimden.
Kırık tırnaklarımı bavuluma saplayıp,
Ağladım, bütün bir gece
Senin kollarını belime dolanmış sanıp.
Elimde kurutup tekrar kullandığım,
İşlemesi sökük bir mendil.
İçim, dışımdan daha beter.
Bir ayağım uzun,
Diğeri ondan da uzun,
Düştüm dizlerimin üzerine.
Ölmelisin dedi bana rüzgâr.
Ölemedim.
Ve elimde umutla kilitlenmiş bavulumla,
Emanet ettim kendimi,
Emanetçiye.
Utandım
Gece dolunaya gebeydi.
Ben korkulara.
Yüreğim bunca pisliğin içinde kirlenmemiş bir inciydi.
Bir kolum kırık,
Diğerinin kemikleri ufalanmış
Kendimi sürükledim yinede.
Bir öğle güneşinde kavruldu ayaz.
Kanlı gözlerimle resmine bakıp,
Uyumadım hiçbir gece
Senin gözlerini gözlerime bakıyor sanıp.
Sevda ruhumu esir alırken,
Git buralardan dedi bana hayat.
Gittim​




alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Efkar'ı Muamma.....


Yine gece oldu diye
Başımı alıp gidesim geliyor
Bu gece de ölemediğim için
Susup tekrar ağlayasım
Su'dan soğuk
Ateş'ten sıcağım.
Ya
Yoldayım
Yada hala stabil.
Yine gecelerden birinde
Saplantılı düşünceler saldırdılar zihnime.
Başımı duvarlara vurasım
Kanımı terime bulayasım var
Yine sabah olacak
Yine yağmur yağacak
Yine mevsimler döngüsüne devam edecek dünya
Sığınamadığım bu alemden
Buharlaşıp uzaklaşasım geliyor.
Ufkumu genişletip
Ölmeden önce dirilmem gerekiyor.​





alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Duyumsama....

Barınıyor içimde perişan bir sızı.
Bilirsin ta şuramda,
Anlatıyor dünden bugüne,
Aşka hasret yaşlandığımızı.
Engizisyonda yargılanıyor durmadan yüreğim.
Ne fark eder?
Durma noktasını çoktan geçtik,
Utandırmanın anlamı kalmadı ayrılığı.
Kırgınım
Asıl mesele içimdeki;
Sevda ümitsiz,
Benden geçtim de sevdam kırgın sana.
Bazı yenilgileri kabullenmek kalıyor çaresiz.
Ve
Hayatta alışmak lazımmış
Tüm kıranlara​






alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Doku....

Gövdem yapay bir kumaş gibi.
Tenim tütsü sonrası yalnızlığında.
Sanki yüreğimi parçalıyorum,
Kendi ellerimi kullanarak.
Ruhum yapayalnız
Ve
Hayallerim bin pişman.
Sanki en büyük düşmanım gece.
Dahası,
Ölüm kokuyorum ben sabun yerine.
Ve
Aşk kanıyor içimde.
Ökse otu demetleri gibi,
Savrulan ben miyim?
Ya da
Bu sen misin,
Aynaları ürküten?
Ölüm kokuyor iklim!
Ağlaşırken bedenler,
Cenazeler dizilmiş ardı ardına.
Ben,
Çürüyorum!
Gövdem senin yanında!​



alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Derme Çatma....

Ayaz,
Vurdukça yüreğime,
Bir nota hapsolur düşlerime.
Düşlerim kır çiçeği toplar.
Kendime ağır gelir tenim.
Üzülürüm
Ay,
Gecelerimi uğurladıkça,
Ruhum, canımı yapayalnız bırakır.
Canım, beni
Birkaç damla yaş birikir gözlerime.
Akşamdan akşama başıma vurur hasret.
Bir sigara yakarım.
Duman altında hıçkırır sevdalar.
Ruhum,
Canımı yalnız bırakır.
Sen de beni.​




alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Darbe....


Bir ölümlü çığlığı,
Ağaçlarını devirdi sevdamın.
Yankılanarak ölüyorum.
Ve verdiğim son nefesim sen.
Taşlanıyor alışıla gelen sevdalarca gönlüm.
Ve hecelediğim son isim sen.
Bir ölümlü çığlığı,
Bölüyor uykumu.
Geniş kapsamlı arıyorum.
Ve gördüğüm son rüyam sen.​





alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Dağarcık....


Su üşür mü gönlüm?
Yine yalnız kaldın işte!
Gizlen şimdi en derinlerinde
Hazanın.
Sen sustukça içimde,
Kaçışsın martılar...
Soldurdun yine el uzattığın,
Tüm çiçekleri.
Hesabını ver,
Kırdığın kalplerin.
Sevgisizliğini anlat.
Ve çıkart artık maskeni.
Saklamaya çalışma,
Terk edişlerinin gerçekliğini.
Su, üşür gönlüm.
Düşündüm de asıl sen üşümelisin!
Hissedemediğin çok şey var hala.
Ama yinede,
Aldırma sen.
Çekilip kabuğuna,
Mahkûm et beni de
Seninle beraber çıkmaz yalnızlıklara...​


alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Dağ....


Kürüyorum yıldız kümelerini,
Saçlarımın arasından.
Yürüyorum!
Anımsayarak sevdamızı.
Bağ oluyor bileklerimde rengin.
Evim sen kokuyor,
Kollarım bedenine dolanmış gibi

Savuruyorum,
Gölgelerimi her yöne.
Gündüzün esmerliği gibi,
Uğulduyor kulaklarımda sesinin perdesi.
Yol oluyor emeklerime gözlerin.
Kanım sen gibi akıyor,
Hücrelerimde dolaşıyormuşsun gibi

Biriktiriyorum içimde sevgilerimi,
Sana.
Öbek oluyor küçümsediğin her hissim.
Ve
Kan kusuyor eskiyen acılar derinlerimde.
Sevgim dağ oluyor.
Kükreyerek susuyorum,
Susmak anlatmak gibi

Hıçkırırken sararmış bir aşk meçhullerde,
Ben oluyor,
Mavi önlüklü minik kızlar.
Sen oluyor,
Uçup giden martılar.
Her seferinde yeniden,
Aşk oluyor,
Söylenmekten usanılmayan şarkılar.
Ve
Nedense,
Kürüyorum,
Senden kalanları kalbime doğru.
Sevgim dağ oluyor.
Kanım sen gibi

Üşüşüp içime,
Biz oluyor unutulanlar
Parçam oluyorsun sen.
Ama
Bana yetmiyor sevilmek.
Uslanmıyorum!
Çünkü yıldızlarla bezeli bir yüreğim var,
Ve
Kimse değil sen gibi​




alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Çoğul....


Ellerim benim değilmiş ki,
Gece gece irkildim kendimden.
Yüreğimde çoklu bir koro,
Çoğul bir şarkıya başladı.
Ellerimi kulaklarıma götürmek istedim,
Olmadı.
Ellerim benim değilmiş ki,
Benim
Ellerim,
Sende kalmışlar.
Üç beş gün önce rüyalarda ezilmiş,
Aşk
Gece gece korktum kendimden.
Çünkü,
Benim ellerim,
Seninmiş
Ve aşk rüyalarda ezilmiş.
Ellerim artık benim değilmiş.
Ben kendimle birlikte değilmişim.
Aynada bir boşluk belirmiş.
Nefes almak istedim,
Olmadı.
Benim nefesim seninmiş.
Nefesim senmişsin​


alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Çerçeve....

Sığınıp bıraktığın,
Taptaze anılara,
Küçülmek istemiştim yeniden,
Yeni bir ben gibi çırpınarak.
Yokluğunun acıtan soğuğunda,
Ellerim çırılçıplak kalmıştı.
Ben ise,
Tepede boyun büken,
Yel değirmenleri gibiydim.
Uzun ince bir hikâye
Başı sonu bilinmeyen...
Affet,
Ağladığımda dalıp gitmişti gözlerim,
Yıldızların söndüğü yöne.
Unutmuştum masallarımı seninle süslemeyi.
Ucu bucağı bilinmeyen bir
Yol,
Serildiğinde önümde,
Camlaşmıştı aşk.
Ardında kalmıştın.
Yollar dolambaçlıydı beni aldığında.
Gittiğin yere dönemeyeceğim kadar uzağa,
Soluğum boğazımı parçalayıncaya kadar koşmuştum.
Yeni bir ben olsaydım çırpınırdım,
Ama
Eskisi gibi anılara sığınmıştım.
Taze değillerdi hiçbiri,
Ve ellerimin çıplaklığına ağlamak gelmişti içimden.
Yel değirmenlerini yaktıkları gün,
Boynum yarı belinden bükülmüştü.
Turuncu bir gruba emanet etmiştim seni.
Çünkü geceyi boyamanı istemiştim sen gibi.
Fersah fersah ağlatılmıştım ki,
Kinayesi senden geliyordu bu cümlemin.
Yaşlarımın kuruduğu yerde,
Sen camların ardında,
Ben yolların uzağında kalakalmıştık.
Sığınıp bıraktığın,
Taptaze anılara,
Küçülmek istemiştim yeniden,
Yeni bir ben gibi çırpınarak.
Olmamıştı
Artık hatırlıyorum​






alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Bulutlandık....


Yıldızlar gökyüzünden taştı bu akşam.
Küçük kıyamete vardı us.
Derleniyor ay,
Gömülüyoruz tarihin raflarına.
An,
Bükmeye başladı hamurdan sözlerimizi.
Duvarlara çarpa çarpa,
Yok oluyor sesin.
Artık,
Yudumlamıyor gözümden akanı mendiller.
Hiçe bir kapı açılıyor önümüzde,
İçerdeyiz
Ayağa kalktı bile emekleyen hasret.
Yaprak yaprak yakıyor anılarımızı.
Bulutlandık.
Ben,
Göremiyorum seni.
Yıldızlar gökyüzünden taştılar,
Hepsini önceden zincirlemeliydim.
Ama yapamadım işte.
Derleniyor ay,
Sakın bakma!
Benim olamayan gözlerini yakmasın aşk.
Üzülürüm​






alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Bu Senin Şiir'in....


Koro halinde,
Üşüdü düşler senden sonra.
Can kanadı
Elimden gelmedi ardından koşamadım.
Bir öpücüğe tutunup kalbine,
Sığınmalıydım.
Yapamadım
Kırıldık biz!
Pamuk pijamalarımızla kalakaldık.
Bilmezsin sen.
Bir ruhum, bir ben,
Yapayalnız, korkular içinde
Çok geçmeden,
Nöbetleşe daldık uykuya,
Ağlaya sızlaya
Önce benim,
Rüyalarım, teker teker yandı,
Su bulamadım.
Sensiz,
Uykularımda enfarktüs geçirdim.
Sonra,
Hayalin,
Düşlerime, yerleşke kurdu.
Ruhumu derin uykulardan ne yaptıysam,
Uyandıramadım
Mecbur muydun?
Hep mi böyleydin sen?
Neden?
Kaçtın bizden
Yüreğin sevda tutmaz mıydı senin?
Sol yanın yanmaz mıydı?
Bilemiyorum
Ne yalanmışsın sevdiğim,
Upuzun bir yalanmışsın sen.
Zamanı geldi mi?
Ağız dolusu unutmanın beni.
Sonsuzluğumuzu,
Kirlenmemişliğimizi,
Söylemekten çekinmediğin tüm
Yalan sözlerini inkâr edecek misin?
Yalandı diyecek misin?
Bekliyorum,
Tüm sevinçlerim sana emanet biliyorsun.
Hüzünlerle gölgelediğin minicik
Yüreğimi,
Sessizliğinde yağmurların, çürümeye bırakacak mısın?
Ne yaparsan yap!
Hepsine alışırım​






alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Birkaç Cümle Daha....

Ayrılık ne kadar tanıdık.
Tek bir cadde yok ayrılıktan geçmemiş.
Bir tek tren yok dumanında ayrılık tütmeyen.
En neşeli şarkılarda bile,
Zehirli bir gölge ayrılık.
En güzel gözde sahici bir kör nokta
Bana ulaşmasına şaşırmadım.
Gideceğine ihtimal vermezdim ama,
Sen de ayrılığı şaşırtmadın
Bilirsin işte
Yalnızlık,
Görünmez kader,
Oysa ayrılık,
Sokakta gördüğün her sevdalının ensesinde
Aşkla tanışmış her gönüle yakın bir tanıdık​


alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Biri Bana Gelin'i Anlatmasın....


Bir çiçek sepetindeki,
Mütevazı bir papatya gibiyim bu akşam.
Eğik yapraklarına,
Deneyimsiz heyecanlar katma bilinçliliğinde.
Sadece altın işlemeli bir halının deseni değilim,
Canlıyım, ben merkezimde olabildiğimce.
Sürmedanlarla sahteleştirilmedi henüz bakışlarım.
Henüz hala daha soyutlaştırılamadım.
Sorgusuz kabullenmelerden,
Sağ ayağımla içeriye girme arifesindeyim,
Yüreğimin, beni de yüreklendirmesiyle.
Nüktedan tavırlarla terk eşiğindeyim kendimi.
Gül hafifliğinde batırma aşamasındayım dikenimi,
Kendi gövdeme.
Ancak hazır mı değilim acaba?
Aynada, heveslerine kısa yoldan varmışların gizemi,
Gülümsüyor benim dudaklarımı kullanma cüretiyle bana.
Aynada birisi var,
Saçlarında bembeyaz bir duvakla.
Ben varım aynada, elimden geldiğince, mağrurca.
Sadece gümüş kakmalı bir saat değilim,
Varım ayaklarımın beni taşıyabildiğince.
Bir çiçek sepetindeki,
Mütevazı bir papatya gibiyim bu akşam.
Gelinim, elimin erdiğince.
İşte,
Heveslerimin vardığı son nokta.
Bu durakta epey kalacağız kesin bir kararlılıkla.
Kanatsız bir kelebek olma yetisini kazanma zamanı.
Bir zamanlar benden haberi olmayan annem gibi,
Kınalı ellerim.
Aynada geriye doğru atıyorum başımı,
Hesaplarım tamam, döküm almak vaktidir şimdi.
Usulca siliyorum gözümün yaşını,
Ağlamak bu, duygularım insanca.
Biri bana gelin'i anlatmasın!
Yaşamazsam eğer öğrenemem asla...​




alıntı​
 

kaptan-8

Co Admin
Local time
22:41
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
Bir Umuttu Ağlamak....


Bu sabah bir buluta yoldaş oldu ruhum.
İliğimden can buldu hasret.
Kanımı yokluğun dondurunca,
Ilıman bir liman gibi sığındım,
Fotoğraflardaki gözlerine.
Gözlerin, inadına masumdu.
Birden,
Mis kokulu bir ekmeğe acıkır gibi,
Acıktığımı hissettim,
Sana.
Sanki İlk aşk gibiydin içimde.
Değiyorken kanatlarım buluta,
Bazı şeylerin anlatılamayışına doğru,
Aktı gözümün yaşı.
Ağlamak benim umudumdu.
Koşmak istedim.
Önlüğü yırtılmış bir çocuk gibi,
Kolların iki yana açılmış bekliyorken bulmak,
Seni.
Bir buluta konup yanına varmak.
Saçlarının kokusuyla uyanmak.
Sensiz bir sabaha daha dayanmak zorunda olmamak.

Bu sabah bir buluta yoldaş olduk,
Ben ve ruhum.
Rüyalarımda yer buldu kendi kendine hasret.
Canım çok acıdı.
Ama ağlamak son umudumdu.​
alıntı​
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst