- Katılım
- 23 Eylül 2006
- Mesajlar
- 9,165
- Tepkime puanı
- 48
- Puanları
- 0
Ulusoy'dan Beşiktaş'a sert yanıt!..
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, son dönemde maçlarda yaşanan hakem hataları sonrası Futbol Federasyonu ve kurumlarının çok fazla şaibe altında bırakılmaya çalışıldığını söyledi.
Levent'teki federasyon merkezinde, federasyon başkan vekili Affan Keçeci ile birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Haluk Ulusoy, yaptığı açıklamada, "Son dönemde yeni bir adet oluştu. Her maçtan sonra hakem hataları nedeniyle Futbol Federasyonu ve kurumları şaibe altında bırakılıyor. Türk futbolunu yöneten kurumlara kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. 100 yıldır bu federasyon, hakemler ve kurumlarıyla Türk futbolu tarihi başarılar yaşamıştır" dedi.
Yapılan eleştirilere çok dikkat edilmesini ve amacını aşan konulara yer verilmemesi gerektiğini söyleyen Ulusoy, Dünya ve Avrupa futbolunun bugün geldiği noktada hala hakem hatalarını tartışmanın Türk futbolunu geriye götüreceğini ifade ederek, "Futbol Federasyonu ile kurumlarını zan altında bırakmak kimsenin haddine değil. Bu konuda Futbol Federasyonu kadar kulüplerin de sorumlulukları vardır" diye konuştu.
"HEDEF GÖSTERMEDEN ÇÖZÜM LAZIM"
Haluk Ulusoy, "Bazı kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını bilmeden, hezeyan içindeki konuşmalarının kime ne faydası vardır?" derken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kulüplerin sorun ve sıkıntılarını, federasyon ile MHK'yı zedelemeden, hakemleri hedef tahtasına koymadan çözmek zorundayız. Unutmamalıyız ki, kulüplerimiz yine bu hakemlerle başarılar kazanacaklar. Hakemler de hata yapabilir, tıpkı kulüp yöneticileri ve sporcuları gibi. Herkesin hata yapabileceği kabul edilen bir ortamda, hakemin hata yapamayacağını düşünmek doğru değildir. Önemli olan art niyet olup olmadığıdır.
Federasyon olarak hakem hatalarının arkasında değiliz, ama hakemlerimizin ve MHK'nın arkasındayız. Türkiye'nin en bilgili hakemi MHK'nın başında. Tüm hakemlerimiz de namuslu ve şereflidir. Bir hakemin bir maça nasıl atanacağının prosedürü bellidir. Federasyon bakkal hesabı ile çalışmıyor. Diyelim ki keyiflere göre hakemleri attık bu işten, bu ligi hangi hakemlerle götüreceğiz."
"ELİNDE BELGE OLAN PAYLAŞSIN"
Yapılan hakem hatalarının spor ahlakı dışında, maksatlı olduğunu düşünenlerin, ellerindeki belge ve bilgiyi kendileriyle paylaşmasını isteyen Haluk Ulusoy, "Buradan federasyon başkanı olarak sesleniyorum ve ilan ediyorum ki, eğer böyle bir belge ve bilgi bize iletilirse, sorumluları hakkında da gereği yerine getirilmezse, sorumluluğu ben kabul ediyorum. Eğer böyle bir şey yokken Futbol Federasyonu ile kurumlarını zan altında bırakanlar da en az o kadar sorumludur" ifadesini kullandı.
Ulusoy, "Eğer amaç bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse, Kulüpler Birliği Vakfı temsilcileriyle hemen yarın veya perşembe günü bir araya gelerek, sorunları konuşmaya hazırız" derken, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çözüm yolları üretmeye hazırız. Hep beraber bir toplantıda tartışmak istiyoruz. Hatta medya spor müdürleri de katılabilir. Sıkıntıları tek tek masaya yatıralım. Buyursunlar her şeyi açık ve şeffaf gerçekleştirelim. Kamuoyu ve medyayı da bu çağrının takipçisi olmaya davet ediyorum."
Futbol Federasyonu'nun hakemlerin sonuna kadar arkasında olduğunu yineleyen Ulusoy, "Futbol Federasyonu ve kurulları bizden önce vardı, bundan sonra da olacak. Bu kurumun itibarını ve geleceğini korumak sadece bizim değil, futbolun içindeki herkesin görevi. Herkesin sağ duyulu davranması gerekiyor. Futbol Federasyonu'nun geleceğini tehlikeye atan, Türk futbolunun geleceğini tehlikeye atar. Kararlılığımızı daha önce kanıtladık, bundan sonra da kimsenin bizden şüphesi olmasın" şeklinde koruştu.
"İSMET ARZUMAN VE AFFAN KEÇECİ GÖREVLERİNDE KALMALI"
Haluk Ulusoy, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin ardından Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in, hakem İsmet Arzuman ile federasyon başkan vekili Affan Keçeci'nin görevlerinden ayrılması isteğiyle ilgili olarak, bu iki ismin görevlerinde kalmasından yana olduğunu söyledi.
İsmet Arzuman'ın görevi bırakmasını beklemediğini aktaran Ulusoy, "Ben hakemliği bırakmasını istemiyorum. Yıllarca Türk futboluna çok büyük hizmetler vermiş olan İsmet Arzuman'ın bir derbi maçın ardından görevini bırakmasını asla ve asla istemiyorum. Böyle bir beklentim yok. Kendisi istediği sürece de devam edebilir" dedi.
Affan Keçeci'nin ise çok iyi bir Beşiktaşlı olduğunu söyleyen Haluk Ulusoy, şunları söyledi: "Geçmişte kulübüne, emniyet görevinde de Türk ulusuna çok büyük hizmetler vermiş bir insan. Namusu, şerefi, haysiyetiyle bugünlere kadar gelmiş bir kardeşimiz. Sayın Yıldırım Demirören tarafından Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu oluşturulurken onunla ilgili telkinde bulunulmuştur. Bu bir gerçek. Diğer kulüplerimizden de yönetim kurulu arkadaşlarımız için istemler olmuştur, ama sayın Affan Keçeci, Beşiktaş'a ve ülkemize vermiş olduğu hizmetlerin yanı sıra federasyonumuza da büyük hizmetler vermiştir.
Bu nasıl bir çelişkidir? Beşiktaş Kulübü ve Yıldırım Demirören tarafından yönetime girmesi istenen Affan Keçeci'nin şimdi istifasının istenmesi bana göre büyük bir çelişki. Onu Genel Kurul seçti, Beşiktaş değil. İki yıla yakın bir zamanda mükemmel hizmet örneği göstermiştir. Bizler federasyona girerken birinci dersimiz, formalarımızı bırakmamızdı. İlk girdiğimde Şenes Erzik başkanımız, 'Formalarınızı sırtınızdan çıkaracaksınız' demişti. Affan Keçeci'nin Beşiktaşlılığını tartışacak kimse Türkiye'de yok, ama federasyona o formasını bırakarak girmiştir. Beşiktaş'ın haklarını korumak için yönetimde olmadığını herkesin bilmesi lazım."
"ARZUMAN İYİ MAÇ YÖNETTİ"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, hakem İsmet Arzuman'ın geçen yıl Fortis Türkiye Kupası'nda da gördüğünü çaldığını ve kupayı Beşiktaş'ın aldığını kaydederek, "Son maçta da İsmet Arzuman'ın, gördüğünü çaldığına inanıyorum. Bana göre 1-2 hatası dışında iyi de bir maç yönetti" diye konuştu.
Her maçta hakem hataları olduğunu ifade eden Ulusoy, şöyle devam etti: "Her maçta maalesef hakem hatası olabiliyor. Hakemler hata yapmasın istiyoruz veya en az hatayla yönetsinler, bizler de rahat uyku uyuyalım istiyoruz. Bir hakem hata yapıyorsa, sadece kulüp yöneticileri, futbolcular, antrenörler üzülmüyor. Bizler, onlardan daha fazla üzülüyoruz. Bizler çoğu geceler uyku uyumadan rahatsızlık çekiyoruz. Hangi federasyon başkanı hakemin hata yapmasını ister. Biz madalya beklemiyoruz, ama yöneticilerin biraz daha sağduyulu davranmalarını bekliyoruz."
"BANA OY VERMEYENLERİ ASLA İTMEDİM"
Haluk Ulusoy, hiçbir zaman genel kurulda kendisine oy vermeyenleri bir kenara itmediğini, herkese eşit mesafede olduğunu söyledi.
"Bana oy verenlerin yanında olacağım, vermeyenleri bir kenara iteceğim düşüncesi içinde hiç olmadım" diyen Ulusoy, "Eğer kulüp başkanlarımız ve yöneticilerimiz, 'Genel kurulda Ulusoy'a destek verdik biz ne dersek onu yapacak, bizim yanımızda olacak' düşüncesiyle bana oy vermişlerse çok yanlış hareket etmişlerdir. Ben böyle bir insan değilim. Herkese aynı yakınlıkta ve uzaklıkta duracak karakter yapısına sahip bir insanım. Bana oy vermeyenleri asla itmedim, onların hep yanında oldum. Seçim, seçimde kalmıştır. Seçimden sonra bu koltuğa oturduğumuzda, her kulüp başkanı ve yöneticisiyle birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiğine inandım. Ayrımcılık yapmadım, ama 'Oy verdik ayrımcılık yapar' diye oy vermişlerse, bunda çok yanılmışlar. 'Biz destek verdik, bizim yanımızda olmuyor' şeklindeki açıklamalardan üzüntü duyuyorum. Destek vermeyenleri ne yapalım, liglerden mi atalım? Onlara karşı çirkin tavırlarda mı bulunalım? Ben adam geldim, adam gideceğim federasyondan" diye konuştu.
Haluk Ulusoy, koltuk sevdalısı olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Ülkemin futbolunu seviyorum. Hiçbir şeyden korkum, çekindiğim yok. Bir tek Allah'tan korkuyorum. Ülkemde futbola hizmet etmek istiyorum, ama beni öyle göstermeye çalışıyorlar ki belki de bu, bana karşı olan bir art niyettendir. 1923 yılında federasyon kurulmuş ve onlarca başkan gelmiş geçmiş. Benim biraz hakkım yeniyor. Ben ülkemin bayrağını en yüksek noktaya çıkardım. Başarıdan başarıya koşturdum. Türk insanı hiç kimsenin hayal edemeyeceği başarıları benim başkanlığım döneminde yaşadı. Genç neslimiz, yeni doğan çocuklarımız kendi ülkesini dünya kupasında seyretti ve 'dünya üçüncülüğünü biz de yaşadık' diyecek ömrü boyunca. Ben görevimi bitirdikten sonra, benden sonrakiler inşallah dünya birinciliğine taşır ülkeyi. Ben asla kimsenin adamı olmadım, hiçbir kulübün, kurumun adamı olmadım, olmam da. Benim karakterim buna müsait değil. Beni böyle gören insanlar çok yanılmışlar. Onlara teessüflerimi bildiriyorum sadece."
"BENİM OLDUĞUM YERDE YABANCI BİR HAKEM OLMAYACAK"
Haluk Ulusoy, hiçbir zaman yabancı hakem düşünmediğini belirterek, "Türk hakemlerine güvenim sonsuz. Başkanlar, yöneticiler biraz daha sağduyulu davranıp, hakemlere biraz daha yardımcı olurlarsa, hakemlerimiz bugün yaptığı hatalarından arınacaklar" dedi.
Yabancı hakemlerin de hatalar yaptığını anlatan Ulusoy, "Benim olduğum dönemde asla ve asla yabancı bir hakemi ülkemde görmek istemiyorum. Avrupa'da mücadele eden takımlarımıza ve milli takımlarımıza bakıldığında, hakem hataları olmuyor mu? Avrupalı hakemi getirdiğinizde, derbi maçta hata yapmayacak diye bir garantiniz var mı? Son söz; benim olduğum yerde yabancı bir hakem olmayacak. Ben Türk hakemine güveniyorum, onlarla yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"PAF TAKIMIYLA ÇIKACAKLARINA İNANMAK İSTEMİYORUM"
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in "İki takım yaratılmak isteniyor" lafının çok çirkin olduğunu dile getiren Ulusoy, "Belgesi ve bilgisi olan kim varsa bunu ortaya koymak mecburiyetindedir" dedi.
Beşiktaş'sız bir Türkiye Ligi'nin olamayacağını vurgulayan Haluk Ulusoy, "Beşiktaş'ın büyüklüğünü, mazisini, geçmişini, geleceğini tartışmak bizlere düşmez. Beşiktaş ile her zaman gurur duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Beşiktaş'ın, PAF takımıyla sahaya çıkacağına inanmak istemiyorum. Beşiktaş'a yakışmaz diye düşünüyorum. Sadece bir derbi maçta hakemin hata yapmasıyla 'Takımımızı ligden çekeceğiz, PAF takımla devam edeceğiz' sözü anlamsız geliyor. O an heyecanla, sinir sistemlerinin bozukluğuyla söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum" diye konuştu.
"İSTİFA ETMEYİ ASLA DÜŞÜNMÜYORUM"
Haluk Ulusoy, Futbol Federasyonu'nun şu anda bir genel kurul yapma olasılığının bulunmadığını belirterek, "FIFA'nın son yazdığı mektubu sizler de biliyorsunuz. Şu ortamda bir genel kurul olması mümkün değil. İstifa etmeyi asla düşünmüyorum" dedi.
Milli takımın Norveç ile hayati bir maça çıkacağını kaydeden Ulusoy, "Bunun için 'Birlik ve beraberlik içinde olalım' demiştim, ama maalesef bugüne kadar gelinen noktada birlik ve beraberliği göremedik. İnşallah bugünden itibaren görürüz" şeklinde konuştu.
DERBİYE ERTELEME TALEBİ
Başkan vekili Affan Keçeci'ye 'derbi ertelenmedi' diye gösterilen tepkinin yanlış olduğunu kaydeden Ulusoy, "Çünkü 'derbi ertelensin' diye bir müracaat olmadı. Ne Beşiktaş, ne Fenerbahçe'den, asla ve asla federasyona bırakın yazılı, sözlü dahi bir şey duymadık" dedi.
Erteleme isteğini bir röportaj sırasında Affan Keçeci'ye sorulan soru üzerine duyduğunu anlatan Haluk Ulusoy, şöyle devam etti: "Gazetede yazanlara dayanarak, biz yönetim kurulu olarak 'erteleyelim veya ertelemeyelim' diye konuşamayız. Burası bakkal düzeniyle işlemiyor. Yazılı müracat olmadan, gazetenin her yazdığına itibar edip olayları masa üstüne yatıramayız. Kulüplerin yazılı müracaatı olmadan, varsayımla yola çıkarak biz nasıl maçı erteleriz, nasıl gündeme getiririz. Gelse de asla ertelemezdik. Artık ülkemizde Avrupa'da yarışan kulüpler haftada 2-3 günde bir maç oynamaya alışmak zorunda. Dünya arenasında 'biz de varız' diyorsak, 3 günde bir maç oynamaya alışmalıyız. Beşiktaş'ın rakibi Liverpool 18 günde 6 maç oynuyor. Onun futbolcusu da etten tırnaktan. Benim futbolcumun neyi eksik. Maçları zorunlu bir sebep olmadıkça asla ertelemeyeceğiz."
KEÇECİ: "DEMİRÖREN NE GEREKÇEYLE BENİ İSTİFAYA DAVET EDİYOR"
Başkan vekili Affan Keçeci ise bu göreve gelmesi için Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in kendisinden ricada bulunduğunu, şimdi istifaya davet edilmesine son derece üzüldüğünü kaydetti.
Keçeci, bu göreve kendisinin talip olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Mensubu olduğum bir camianın başkanı tarafından istifaya davet edilmemden ötürü son derece üzüldüm. Bana, bu göreve gelmem için ricada bulunan kişi Sayın Başkan Demirören'in kendisidir. Ben hiçbir şekilde kendisine bir başvuruda bulunmadım. En önemlisi de iki aday vardı ve kiminle çalışacağım sorulduğunda Ulusoy'un ismini verince tereddütsüz 'evet' dedim. Kendisini çok önceden tanıdığım için hiç düşünmeden 'Evet' dedim. Merak ediyorum, Sayın Başkan Demirören, beni ne gerekçeyle istifaya davet ediyor. Benim ne yapmam gerekiyordu da yapmadım. Lütfen bunu açıklasın.
Ülkemizde şu anda 151 profesyonel ve amatör takım var. Seçildikten sonra Ulusoy bize 'Yönetim içinde herkesin gönlünde bir kulüp yatmaktadır, ama herkes bu formasını kapının dışında bırakacak' dedi. Her birimizden söz aldı. Ben verdiğim söze o gün de sadıktım, bugün de sadığım, bundan sonra da sadık olacağım."
"HİLMİ OK'A GÜVENİM SONSUZ"
Ulusoy, hakem atamalarıyla ilgili bir soru üzerine, "Ben bugüne kadar Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) hangi maça hangi hakemi atadığını, önüme geldiğinde öğrendim. Bugüne kadar MHK Başkanı Hilmi Ok'a asla ve asla 'Hangi maça hangi hakemi neden, niçin atıyorsunuz' diye sormadım. Hilmi Ok'a güvenim sonsuz. Onu MHK'nın başına, bu görevi en iyi şekilde yapacağına inandığım, güvendiğim için getirdim. Onunla devam edeceğiz" dedi.
Bir gazetecinin, "Hakemler baskı altında, hakemler hakkında herkes her şeyi söylüyor, cezai yaptırım olmuyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı" şeklindeki sorusu üzerine, Ulusoy şunları kaydetti: "Biz disiplin talimatlarının yerine getirildiğine inanıyoruz. Yöneticiler konuştukları takdirde para cezalarına çarptırılıyor, hak mahrumiyeti alıyor, ama disiplin cezası alanlar bir tarafta duruyor, cezası olmayanlar konuşmaya başlıyor. Geçen hafta Avrupa'da bir maç izledim. Hakem öyle hatalar yaptı ki 'Türkiye'de olsa bu hakemi perişan ederler' dedim. Avrupa'da da hata oluyor, ama ne hakeme küfür ediliyor, ne kulüp başkanını istifaya davet eden var. Orada 'kulüp başkanına küfür var mı' dedim, 'Burada kulüp başkanlarını tanımazlar ki' dediler. Maçlarda hakem hata yaptığı zaman günlerce tefrika halinde yayınlar olmuyor, ama ülkemizde 7 gün 7 gece hakemler, federasyonlar, başkanlar hakkında tefrikalar yayınlanıyor. Ne kadar disiplin cezası uygularsanız uygulayın, iş yürekte ve beyinde bitiyor."
"DEMİRLEK'E GÖREV VERMEYİN DİYE BİR TALİMAT YOK"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, Trabzonspor-Sivasspor maçından sonra hakem Bülent Demirlek'e 'konuşma' diye bir talimat vermediklerini söyledi.
İsmet Arzuman'ı programa çıkarmak için bir muhabirin kendisini aradığını anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: "Arzuman konuşmak istiyorsa, başkanı Hilmi Ok izin veriyorsa, benim tarafımdan çıkmasında bir mahzur yok dedim. Hilmi Ok'a 'konuşmak istiyorsanız, siz de çıkın' dedim. Bülent Demirlek'e asla 'çıkamaz, konuşamaz' diye bir tepki koymadım, ama Trabzonspor-Sivasspor maçından sonra Bülent Demirlek hakkında yürütülen bir prosedür vardı. Hem MHK, hem de Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu sürecini beklemek mecburiyetindeydi. Bülent Demirlek, Tahkim Kurulu tarafından haksız bulunmadı. 'Demirlek'e görev vermeyin' diye bir talimat yok. MHK ne zaman Demirlek'in hazır olduğunu görürse, o zaman maç vermeye başlayacaktır. Bülent Demirlek'e sahip çıkılmasaydı, bugün FIFA hakemi olmazdı."
"YUNUS YILDIRIM DA İYİ MAÇ YÖNETTİ"
Haluk Ulusoy, Gaziantepspor-Galatasaray maçının hakemi Yunus Yıldırım'ın güzel bir maç yönettiğini belirterek, "Maalesef orada yardımcı hakemin ofsayt pozisyonunu kaçırmasıyla, Galatasaray 1-1 berabere kaldı" dedi. İsmet Arzuman'ın da derbi maçı iyi yönettiğini kaydeden Ulusoy, "Herkesin aynı noktada birleştiği, Deivid'in ikinci sarı karttan ihraç edilmesi dışında iyi maç yönetti" diye konuştu. Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, sezon başında maçlara gittiğini, bundan sonra da istediği maçlara gitmeye devam edeceğini kaydetti.
"BENİ KİMSE YILDIRAMAZ"
Haluk Ulusoy, herkesin hataları olabileceğini, ancak bilerek hata yapmadığını ifade ederek, "Eğer hata yapmışsam, bunu bilerek yapmış değilim. Hiçbir art niyetim yok" dedi.
"Eğer benim çocukluk arkadaşımla veya bana oy veren kulüp başkanlarıyla, yöneticilerle aram bozulmuşsa, demek ki iyi yoldayım" diyen Ulusoy, şöyle devam etti: "Benim aram iyi olsun diye 'aman ha bu koltukta onların sayesinde kalıyorum' diye bir düşünce içinde olsam, benim aramın hiç kimseyle bozulması olanaksızdı. Bana oy verirken benden beklentilerinin yanlış olduğunun zaten kanıtı ortada. Ben herkese aynı mesafedeyim. Bir arkadaşımız, 'Teknik direktörler Ulusoy tarafından atanıyor kulüplere' diyor. Asla ve asla bir kulübe Haluk Ulusoy teknik direktör versin. Böyle bir şey yok. Herhalde bana karşı büyük bir kıskançlık var. Bu kadar başarılara imza atmış olan adama, 'Yeter artık buradan gitsin' diyorlar. Bu kıskançlık, başka hiçbir şey değil. Bana da kulüplerimiz zaman zaman teknik direktör konusunu soruyorlar, ama onun kararını ben vermiyorum. 'Siz kimi istiyorsanız onu alın' diyorum.
Görevimin başındayım, genel kurul istediği müddetçe ve Türk halkı istediği müddetçe bu görevimi yapacağım, görev sürem sonuna kadar. Beni kimse yıldıramaz. Dün bir gazetede tam safya 'Haluk Ulusoy özür diledi' vardı. Yıldırım Demirören ile en ufak bir şey konuşmadım. Bu ne kadar çirkin, yakışıksız durum."
Ulusoy, "Affan Keçeci bugün size, yaptığınız toplantıda istifasını verdi mi" şeklindeki soru üzerine, "Böyle bir şey yok. Affan beyin ne istifa mektubu, ne de böyle bir şey konuşuldu" dedi.
Haluk Ulusoy, "Keçeci istifasını verse kabul eder miydiniz" sorusu üzerine "İstifasını verse de kabul etmezdim. Çünkü benim ağabeyim o. 30 senelik dostum" deyince, yanında oturan Affan Keçeci, Ulusoy'un elini tutarak, "Sağol" dedi.
Ulusoy, "Keçeci'nin bana istifa mektubu getireceğine asla inanmam. Onunla aynı dava uğruna mücadele etmenin şerefini yaşıyorum. Böylesine namuslu, şerefli bir insanla beraber olmak herkese nasip olmaz" diyerek sözlerini tamamladı
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, son dönemde maçlarda yaşanan hakem hataları sonrası Futbol Federasyonu ve kurumlarının çok fazla şaibe altında bırakılmaya çalışıldığını söyledi.
Levent'teki federasyon merkezinde, federasyon başkan vekili Affan Keçeci ile birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Haluk Ulusoy, yaptığı açıklamada, "Son dönemde yeni bir adet oluştu. Her maçtan sonra hakem hataları nedeniyle Futbol Federasyonu ve kurumları şaibe altında bırakılıyor. Türk futbolunu yöneten kurumlara kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. 100 yıldır bu federasyon, hakemler ve kurumlarıyla Türk futbolu tarihi başarılar yaşamıştır" dedi.
Yapılan eleştirilere çok dikkat edilmesini ve amacını aşan konulara yer verilmemesi gerektiğini söyleyen Ulusoy, Dünya ve Avrupa futbolunun bugün geldiği noktada hala hakem hatalarını tartışmanın Türk futbolunu geriye götüreceğini ifade ederek, "Futbol Federasyonu ile kurumlarını zan altında bırakmak kimsenin haddine değil. Bu konuda Futbol Federasyonu kadar kulüplerin de sorumlulukları vardır" diye konuştu.
"HEDEF GÖSTERMEDEN ÇÖZÜM LAZIM"
Haluk Ulusoy, "Bazı kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını bilmeden, hezeyan içindeki konuşmalarının kime ne faydası vardır?" derken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kulüplerin sorun ve sıkıntılarını, federasyon ile MHK'yı zedelemeden, hakemleri hedef tahtasına koymadan çözmek zorundayız. Unutmamalıyız ki, kulüplerimiz yine bu hakemlerle başarılar kazanacaklar. Hakemler de hata yapabilir, tıpkı kulüp yöneticileri ve sporcuları gibi. Herkesin hata yapabileceği kabul edilen bir ortamda, hakemin hata yapamayacağını düşünmek doğru değildir. Önemli olan art niyet olup olmadığıdır.
Federasyon olarak hakem hatalarının arkasında değiliz, ama hakemlerimizin ve MHK'nın arkasındayız. Türkiye'nin en bilgili hakemi MHK'nın başında. Tüm hakemlerimiz de namuslu ve şereflidir. Bir hakemin bir maça nasıl atanacağının prosedürü bellidir. Federasyon bakkal hesabı ile çalışmıyor. Diyelim ki keyiflere göre hakemleri attık bu işten, bu ligi hangi hakemlerle götüreceğiz."
"ELİNDE BELGE OLAN PAYLAŞSIN"
Yapılan hakem hatalarının spor ahlakı dışında, maksatlı olduğunu düşünenlerin, ellerindeki belge ve bilgiyi kendileriyle paylaşmasını isteyen Haluk Ulusoy, "Buradan federasyon başkanı olarak sesleniyorum ve ilan ediyorum ki, eğer böyle bir belge ve bilgi bize iletilirse, sorumluları hakkında da gereği yerine getirilmezse, sorumluluğu ben kabul ediyorum. Eğer böyle bir şey yokken Futbol Federasyonu ile kurumlarını zan altında bırakanlar da en az o kadar sorumludur" ifadesini kullandı.
Ulusoy, "Eğer amaç bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse, Kulüpler Birliği Vakfı temsilcileriyle hemen yarın veya perşembe günü bir araya gelerek, sorunları konuşmaya hazırız" derken, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çözüm yolları üretmeye hazırız. Hep beraber bir toplantıda tartışmak istiyoruz. Hatta medya spor müdürleri de katılabilir. Sıkıntıları tek tek masaya yatıralım. Buyursunlar her şeyi açık ve şeffaf gerçekleştirelim. Kamuoyu ve medyayı da bu çağrının takipçisi olmaya davet ediyorum."
Futbol Federasyonu'nun hakemlerin sonuna kadar arkasında olduğunu yineleyen Ulusoy, "Futbol Federasyonu ve kurulları bizden önce vardı, bundan sonra da olacak. Bu kurumun itibarını ve geleceğini korumak sadece bizim değil, futbolun içindeki herkesin görevi. Herkesin sağ duyulu davranması gerekiyor. Futbol Federasyonu'nun geleceğini tehlikeye atan, Türk futbolunun geleceğini tehlikeye atar. Kararlılığımızı daha önce kanıtladık, bundan sonra da kimsenin bizden şüphesi olmasın" şeklinde koruştu.
"İSMET ARZUMAN VE AFFAN KEÇECİ GÖREVLERİNDE KALMALI"
Haluk Ulusoy, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin ardından Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in, hakem İsmet Arzuman ile federasyon başkan vekili Affan Keçeci'nin görevlerinden ayrılması isteğiyle ilgili olarak, bu iki ismin görevlerinde kalmasından yana olduğunu söyledi.
İsmet Arzuman'ın görevi bırakmasını beklemediğini aktaran Ulusoy, "Ben hakemliği bırakmasını istemiyorum. Yıllarca Türk futboluna çok büyük hizmetler vermiş olan İsmet Arzuman'ın bir derbi maçın ardından görevini bırakmasını asla ve asla istemiyorum. Böyle bir beklentim yok. Kendisi istediği sürece de devam edebilir" dedi.
Affan Keçeci'nin ise çok iyi bir Beşiktaşlı olduğunu söyleyen Haluk Ulusoy, şunları söyledi: "Geçmişte kulübüne, emniyet görevinde de Türk ulusuna çok büyük hizmetler vermiş bir insan. Namusu, şerefi, haysiyetiyle bugünlere kadar gelmiş bir kardeşimiz. Sayın Yıldırım Demirören tarafından Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu oluşturulurken onunla ilgili telkinde bulunulmuştur. Bu bir gerçek. Diğer kulüplerimizden de yönetim kurulu arkadaşlarımız için istemler olmuştur, ama sayın Affan Keçeci, Beşiktaş'a ve ülkemize vermiş olduğu hizmetlerin yanı sıra federasyonumuza da büyük hizmetler vermiştir.
Bu nasıl bir çelişkidir? Beşiktaş Kulübü ve Yıldırım Demirören tarafından yönetime girmesi istenen Affan Keçeci'nin şimdi istifasının istenmesi bana göre büyük bir çelişki. Onu Genel Kurul seçti, Beşiktaş değil. İki yıla yakın bir zamanda mükemmel hizmet örneği göstermiştir. Bizler federasyona girerken birinci dersimiz, formalarımızı bırakmamızdı. İlk girdiğimde Şenes Erzik başkanımız, 'Formalarınızı sırtınızdan çıkaracaksınız' demişti. Affan Keçeci'nin Beşiktaşlılığını tartışacak kimse Türkiye'de yok, ama federasyona o formasını bırakarak girmiştir. Beşiktaş'ın haklarını korumak için yönetimde olmadığını herkesin bilmesi lazım."
"ARZUMAN İYİ MAÇ YÖNETTİ"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, hakem İsmet Arzuman'ın geçen yıl Fortis Türkiye Kupası'nda da gördüğünü çaldığını ve kupayı Beşiktaş'ın aldığını kaydederek, "Son maçta da İsmet Arzuman'ın, gördüğünü çaldığına inanıyorum. Bana göre 1-2 hatası dışında iyi de bir maç yönetti" diye konuştu.
Her maçta hakem hataları olduğunu ifade eden Ulusoy, şöyle devam etti: "Her maçta maalesef hakem hatası olabiliyor. Hakemler hata yapmasın istiyoruz veya en az hatayla yönetsinler, bizler de rahat uyku uyuyalım istiyoruz. Bir hakem hata yapıyorsa, sadece kulüp yöneticileri, futbolcular, antrenörler üzülmüyor. Bizler, onlardan daha fazla üzülüyoruz. Bizler çoğu geceler uyku uyumadan rahatsızlık çekiyoruz. Hangi federasyon başkanı hakemin hata yapmasını ister. Biz madalya beklemiyoruz, ama yöneticilerin biraz daha sağduyulu davranmalarını bekliyoruz."
"BANA OY VERMEYENLERİ ASLA İTMEDİM"
Haluk Ulusoy, hiçbir zaman genel kurulda kendisine oy vermeyenleri bir kenara itmediğini, herkese eşit mesafede olduğunu söyledi.
"Bana oy verenlerin yanında olacağım, vermeyenleri bir kenara iteceğim düşüncesi içinde hiç olmadım" diyen Ulusoy, "Eğer kulüp başkanlarımız ve yöneticilerimiz, 'Genel kurulda Ulusoy'a destek verdik biz ne dersek onu yapacak, bizim yanımızda olacak' düşüncesiyle bana oy vermişlerse çok yanlış hareket etmişlerdir. Ben böyle bir insan değilim. Herkese aynı yakınlıkta ve uzaklıkta duracak karakter yapısına sahip bir insanım. Bana oy vermeyenleri asla itmedim, onların hep yanında oldum. Seçim, seçimde kalmıştır. Seçimden sonra bu koltuğa oturduğumuzda, her kulüp başkanı ve yöneticisiyle birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiğine inandım. Ayrımcılık yapmadım, ama 'Oy verdik ayrımcılık yapar' diye oy vermişlerse, bunda çok yanılmışlar. 'Biz destek verdik, bizim yanımızda olmuyor' şeklindeki açıklamalardan üzüntü duyuyorum. Destek vermeyenleri ne yapalım, liglerden mi atalım? Onlara karşı çirkin tavırlarda mı bulunalım? Ben adam geldim, adam gideceğim federasyondan" diye konuştu.
Haluk Ulusoy, koltuk sevdalısı olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Ülkemin futbolunu seviyorum. Hiçbir şeyden korkum, çekindiğim yok. Bir tek Allah'tan korkuyorum. Ülkemde futbola hizmet etmek istiyorum, ama beni öyle göstermeye çalışıyorlar ki belki de bu, bana karşı olan bir art niyettendir. 1923 yılında federasyon kurulmuş ve onlarca başkan gelmiş geçmiş. Benim biraz hakkım yeniyor. Ben ülkemin bayrağını en yüksek noktaya çıkardım. Başarıdan başarıya koşturdum. Türk insanı hiç kimsenin hayal edemeyeceği başarıları benim başkanlığım döneminde yaşadı. Genç neslimiz, yeni doğan çocuklarımız kendi ülkesini dünya kupasında seyretti ve 'dünya üçüncülüğünü biz de yaşadık' diyecek ömrü boyunca. Ben görevimi bitirdikten sonra, benden sonrakiler inşallah dünya birinciliğine taşır ülkeyi. Ben asla kimsenin adamı olmadım, hiçbir kulübün, kurumun adamı olmadım, olmam da. Benim karakterim buna müsait değil. Beni böyle gören insanlar çok yanılmışlar. Onlara teessüflerimi bildiriyorum sadece."
"BENİM OLDUĞUM YERDE YABANCI BİR HAKEM OLMAYACAK"
Haluk Ulusoy, hiçbir zaman yabancı hakem düşünmediğini belirterek, "Türk hakemlerine güvenim sonsuz. Başkanlar, yöneticiler biraz daha sağduyulu davranıp, hakemlere biraz daha yardımcı olurlarsa, hakemlerimiz bugün yaptığı hatalarından arınacaklar" dedi.
Yabancı hakemlerin de hatalar yaptığını anlatan Ulusoy, "Benim olduğum dönemde asla ve asla yabancı bir hakemi ülkemde görmek istemiyorum. Avrupa'da mücadele eden takımlarımıza ve milli takımlarımıza bakıldığında, hakem hataları olmuyor mu? Avrupalı hakemi getirdiğinizde, derbi maçta hata yapmayacak diye bir garantiniz var mı? Son söz; benim olduğum yerde yabancı bir hakem olmayacak. Ben Türk hakemine güveniyorum, onlarla yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"PAF TAKIMIYLA ÇIKACAKLARINA İNANMAK İSTEMİYORUM"
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in "İki takım yaratılmak isteniyor" lafının çok çirkin olduğunu dile getiren Ulusoy, "Belgesi ve bilgisi olan kim varsa bunu ortaya koymak mecburiyetindedir" dedi.
Beşiktaş'sız bir Türkiye Ligi'nin olamayacağını vurgulayan Haluk Ulusoy, "Beşiktaş'ın büyüklüğünü, mazisini, geçmişini, geleceğini tartışmak bizlere düşmez. Beşiktaş ile her zaman gurur duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Beşiktaş'ın, PAF takımıyla sahaya çıkacağına inanmak istemiyorum. Beşiktaş'a yakışmaz diye düşünüyorum. Sadece bir derbi maçta hakemin hata yapmasıyla 'Takımımızı ligden çekeceğiz, PAF takımla devam edeceğiz' sözü anlamsız geliyor. O an heyecanla, sinir sistemlerinin bozukluğuyla söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum" diye konuştu.
"İSTİFA ETMEYİ ASLA DÜŞÜNMÜYORUM"
Haluk Ulusoy, Futbol Federasyonu'nun şu anda bir genel kurul yapma olasılığının bulunmadığını belirterek, "FIFA'nın son yazdığı mektubu sizler de biliyorsunuz. Şu ortamda bir genel kurul olması mümkün değil. İstifa etmeyi asla düşünmüyorum" dedi.
Milli takımın Norveç ile hayati bir maça çıkacağını kaydeden Ulusoy, "Bunun için 'Birlik ve beraberlik içinde olalım' demiştim, ama maalesef bugüne kadar gelinen noktada birlik ve beraberliği göremedik. İnşallah bugünden itibaren görürüz" şeklinde konuştu.
DERBİYE ERTELEME TALEBİ
Başkan vekili Affan Keçeci'ye 'derbi ertelenmedi' diye gösterilen tepkinin yanlış olduğunu kaydeden Ulusoy, "Çünkü 'derbi ertelensin' diye bir müracaat olmadı. Ne Beşiktaş, ne Fenerbahçe'den, asla ve asla federasyona bırakın yazılı, sözlü dahi bir şey duymadık" dedi.
Erteleme isteğini bir röportaj sırasında Affan Keçeci'ye sorulan soru üzerine duyduğunu anlatan Haluk Ulusoy, şöyle devam etti: "Gazetede yazanlara dayanarak, biz yönetim kurulu olarak 'erteleyelim veya ertelemeyelim' diye konuşamayız. Burası bakkal düzeniyle işlemiyor. Yazılı müracat olmadan, gazetenin her yazdığına itibar edip olayları masa üstüne yatıramayız. Kulüplerin yazılı müracaatı olmadan, varsayımla yola çıkarak biz nasıl maçı erteleriz, nasıl gündeme getiririz. Gelse de asla ertelemezdik. Artık ülkemizde Avrupa'da yarışan kulüpler haftada 2-3 günde bir maç oynamaya alışmak zorunda. Dünya arenasında 'biz de varız' diyorsak, 3 günde bir maç oynamaya alışmalıyız. Beşiktaş'ın rakibi Liverpool 18 günde 6 maç oynuyor. Onun futbolcusu da etten tırnaktan. Benim futbolcumun neyi eksik. Maçları zorunlu bir sebep olmadıkça asla ertelemeyeceğiz."
KEÇECİ: "DEMİRÖREN NE GEREKÇEYLE BENİ İSTİFAYA DAVET EDİYOR"
Başkan vekili Affan Keçeci ise bu göreve gelmesi için Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in kendisinden ricada bulunduğunu, şimdi istifaya davet edilmesine son derece üzüldüğünü kaydetti.
Keçeci, bu göreve kendisinin talip olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Mensubu olduğum bir camianın başkanı tarafından istifaya davet edilmemden ötürü son derece üzüldüm. Bana, bu göreve gelmem için ricada bulunan kişi Sayın Başkan Demirören'in kendisidir. Ben hiçbir şekilde kendisine bir başvuruda bulunmadım. En önemlisi de iki aday vardı ve kiminle çalışacağım sorulduğunda Ulusoy'un ismini verince tereddütsüz 'evet' dedim. Kendisini çok önceden tanıdığım için hiç düşünmeden 'Evet' dedim. Merak ediyorum, Sayın Başkan Demirören, beni ne gerekçeyle istifaya davet ediyor. Benim ne yapmam gerekiyordu da yapmadım. Lütfen bunu açıklasın.
Ülkemizde şu anda 151 profesyonel ve amatör takım var. Seçildikten sonra Ulusoy bize 'Yönetim içinde herkesin gönlünde bir kulüp yatmaktadır, ama herkes bu formasını kapının dışında bırakacak' dedi. Her birimizden söz aldı. Ben verdiğim söze o gün de sadıktım, bugün de sadığım, bundan sonra da sadık olacağım."
"HİLMİ OK'A GÜVENİM SONSUZ"
Ulusoy, hakem atamalarıyla ilgili bir soru üzerine, "Ben bugüne kadar Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) hangi maça hangi hakemi atadığını, önüme geldiğinde öğrendim. Bugüne kadar MHK Başkanı Hilmi Ok'a asla ve asla 'Hangi maça hangi hakemi neden, niçin atıyorsunuz' diye sormadım. Hilmi Ok'a güvenim sonsuz. Onu MHK'nın başına, bu görevi en iyi şekilde yapacağına inandığım, güvendiğim için getirdim. Onunla devam edeceğiz" dedi.
Bir gazetecinin, "Hakemler baskı altında, hakemler hakkında herkes her şeyi söylüyor, cezai yaptırım olmuyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı" şeklindeki sorusu üzerine, Ulusoy şunları kaydetti: "Biz disiplin talimatlarının yerine getirildiğine inanıyoruz. Yöneticiler konuştukları takdirde para cezalarına çarptırılıyor, hak mahrumiyeti alıyor, ama disiplin cezası alanlar bir tarafta duruyor, cezası olmayanlar konuşmaya başlıyor. Geçen hafta Avrupa'da bir maç izledim. Hakem öyle hatalar yaptı ki 'Türkiye'de olsa bu hakemi perişan ederler' dedim. Avrupa'da da hata oluyor, ama ne hakeme küfür ediliyor, ne kulüp başkanını istifaya davet eden var. Orada 'kulüp başkanına küfür var mı' dedim, 'Burada kulüp başkanlarını tanımazlar ki' dediler. Maçlarda hakem hata yaptığı zaman günlerce tefrika halinde yayınlar olmuyor, ama ülkemizde 7 gün 7 gece hakemler, federasyonlar, başkanlar hakkında tefrikalar yayınlanıyor. Ne kadar disiplin cezası uygularsanız uygulayın, iş yürekte ve beyinde bitiyor."
"DEMİRLEK'E GÖREV VERMEYİN DİYE BİR TALİMAT YOK"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, Trabzonspor-Sivasspor maçından sonra hakem Bülent Demirlek'e 'konuşma' diye bir talimat vermediklerini söyledi.
İsmet Arzuman'ı programa çıkarmak için bir muhabirin kendisini aradığını anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: "Arzuman konuşmak istiyorsa, başkanı Hilmi Ok izin veriyorsa, benim tarafımdan çıkmasında bir mahzur yok dedim. Hilmi Ok'a 'konuşmak istiyorsanız, siz de çıkın' dedim. Bülent Demirlek'e asla 'çıkamaz, konuşamaz' diye bir tepki koymadım, ama Trabzonspor-Sivasspor maçından sonra Bülent Demirlek hakkında yürütülen bir prosedür vardı. Hem MHK, hem de Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu sürecini beklemek mecburiyetindeydi. Bülent Demirlek, Tahkim Kurulu tarafından haksız bulunmadı. 'Demirlek'e görev vermeyin' diye bir talimat yok. MHK ne zaman Demirlek'in hazır olduğunu görürse, o zaman maç vermeye başlayacaktır. Bülent Demirlek'e sahip çıkılmasaydı, bugün FIFA hakemi olmazdı."
"YUNUS YILDIRIM DA İYİ MAÇ YÖNETTİ"
Haluk Ulusoy, Gaziantepspor-Galatasaray maçının hakemi Yunus Yıldırım'ın güzel bir maç yönettiğini belirterek, "Maalesef orada yardımcı hakemin ofsayt pozisyonunu kaçırmasıyla, Galatasaray 1-1 berabere kaldı" dedi. İsmet Arzuman'ın da derbi maçı iyi yönettiğini kaydeden Ulusoy, "Herkesin aynı noktada birleştiği, Deivid'in ikinci sarı karttan ihraç edilmesi dışında iyi maç yönetti" diye konuştu. Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, sezon başında maçlara gittiğini, bundan sonra da istediği maçlara gitmeye devam edeceğini kaydetti.
"BENİ KİMSE YILDIRAMAZ"
Haluk Ulusoy, herkesin hataları olabileceğini, ancak bilerek hata yapmadığını ifade ederek, "Eğer hata yapmışsam, bunu bilerek yapmış değilim. Hiçbir art niyetim yok" dedi.
"Eğer benim çocukluk arkadaşımla veya bana oy veren kulüp başkanlarıyla, yöneticilerle aram bozulmuşsa, demek ki iyi yoldayım" diyen Ulusoy, şöyle devam etti: "Benim aram iyi olsun diye 'aman ha bu koltukta onların sayesinde kalıyorum' diye bir düşünce içinde olsam, benim aramın hiç kimseyle bozulması olanaksızdı. Bana oy verirken benden beklentilerinin yanlış olduğunun zaten kanıtı ortada. Ben herkese aynı mesafedeyim. Bir arkadaşımız, 'Teknik direktörler Ulusoy tarafından atanıyor kulüplere' diyor. Asla ve asla bir kulübe Haluk Ulusoy teknik direktör versin. Böyle bir şey yok. Herhalde bana karşı büyük bir kıskançlık var. Bu kadar başarılara imza atmış olan adama, 'Yeter artık buradan gitsin' diyorlar. Bu kıskançlık, başka hiçbir şey değil. Bana da kulüplerimiz zaman zaman teknik direktör konusunu soruyorlar, ama onun kararını ben vermiyorum. 'Siz kimi istiyorsanız onu alın' diyorum.
Görevimin başındayım, genel kurul istediği müddetçe ve Türk halkı istediği müddetçe bu görevimi yapacağım, görev sürem sonuna kadar. Beni kimse yıldıramaz. Dün bir gazetede tam safya 'Haluk Ulusoy özür diledi' vardı. Yıldırım Demirören ile en ufak bir şey konuşmadım. Bu ne kadar çirkin, yakışıksız durum."
Ulusoy, "Affan Keçeci bugün size, yaptığınız toplantıda istifasını verdi mi" şeklindeki soru üzerine, "Böyle bir şey yok. Affan beyin ne istifa mektubu, ne de böyle bir şey konuşuldu" dedi.
Haluk Ulusoy, "Keçeci istifasını verse kabul eder miydiniz" sorusu üzerine "İstifasını verse de kabul etmezdim. Çünkü benim ağabeyim o. 30 senelik dostum" deyince, yanında oturan Affan Keçeci, Ulusoy'un elini tutarak, "Sağol" dedi.
Ulusoy, "Keçeci'nin bana istifa mektubu getireceğine asla inanmam. Onunla aynı dava uğruna mücadele etmenin şerefini yaşıyorum. Böylesine namuslu, şerefli bir insanla beraber olmak herkese nasip olmaz" diyerek sözlerini tamamladı
