- Katılım
- 6 Nisan 2007
- Mesajlar
- 3,175
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Teröristleri efsane gibi anlatan 'Efsane' Albay
Terör örgütünün peş peşe sınır karakollarına baskın düzenleyip mehmetçikleri şehit etmesi üzerine, kerametleri ‘kendilerinden menkul’ olan, çok bilmiş ‘çakma’ terör uzmanlarının televizyonlardaki şovları yeniden başladı.
Belki önlerinde bir tavuk kesseniz, korkudan bayılacak olan şovmenler, kanal kanal dolaşıp bölgede verilen mücadele hakkında kendi kafalarına göre yorumlar yapıyorlar.
‘Çakmalar’ arasında, ne yazık ki ‘gerçekler’ de kaybolup gidiyor.
Şemdinli Tabur Komutanı olarak Güneydoğu’da yıllarca terör örgütüne karşı mücadele eden Erdal Sarızeybek, iki hafta üst üste katıldığı ‘Siyaset Meydanı’ isimli televizyon programında, ‘basit şemalar’ eşliğinde halkın anlayabileceği ‘duygulu’ ve ‘etkili’ bir lisan ile terör örgütünün ‘yurtiçi’ ve ‘yurtdışı’ bağlantılarını ortaya koyup, ‘yapılması’ gerekenleri bir bir sıraladı.
Kamuoyunda büyük bir ilgi ve takdir toplayan programın ardından her şeye ‘farklı pencerelerden’ bakan bir ağabeyimiz şöyle dedi:
- “O programı, bölge insanı da izliyor. Erdal Albay’ın farkında olmadan satır aralarında çizdiği terörist imajına dikkat ettiniz mi? Siz potansiyel terörist adayı olsanız o sözleri acaba nasıl yorumlardınız?
Sanalevren’deki (internet) bir adres üzerinden yeniden izleme fırsatı bulduğumuz Erdal Zeybek, belki birçoğumuzun dikkatini fazla celbetmeyen açıklamalarında bakın neler söylüyor:
* “Ben daha önce teröristin ne olduğunu bilmiyordum. İlk defa bir çatışma esnasında gördüm. Adamlar adeta ölüme programlanmış gibi hareket ediyorlar. Ateş ediyorsunuz, biri ölüyor, diğeri hemen kalkıp onun yerine geçiyor. Çok çabuk organize oluyorlar.”
* “Teröristi görmek kolay değil. Sürünerek geliyor. İnsan değil, sanki yaratık. Robot gibi yerde yatıyor ve günlerce kalıyor kıpırdamadan, adeta topraklaşıyor. Belki üstüne basıp geçiyorsun, ama göremiyorsun. Adam toprak, adam kaya, adam yaratık, adam yılan.”
* “Sırtında bir tane siyah bir çanak, bir avuç da un var. O unu çanağın içerisine boşaltıyor, üzerine su döküp karıştırıyor, bulamaç haline getirip yiyor. Midesini bir kuşak ile bağlıyor. Günlerce öyle yürüyor. Kuşakları birbirine bağlayıp, kayalardan birbirlerini çekiyorlar.”
* * *
Evet, bu sözleri ‘Efsane Albay’söylüyor.
Sanki, ‘ABD/AB/İsrail’tarafından desteklenen, ‘uyuşturucu ticareti’, ‘insan kaçakçılığı’, ‘haraç’, ‘kara para’ ile saltanat süren, kendilerini bölgenin ‘milletvekili’, ‘valisi’, ‘kaymakamı’ olarak gören ‘teröristleri’ tarif etmiyor, bir çanak ve bir avuç undan ibaret imkânlar ile ‘hiçbir karşılık’ beklemeden Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele karşı vatan savunması yapan ‘aslanları’ anlatıyor.
Farkında olmadan teröristleri, destekçilerinin gözünde kahramanlaştırıyor.
Zira, Çanakkale veya İstiklal Savaşı’nda yayımlanan yabancı basın organlarına bakın, ecnebilerin ‘Türkler’ için yaptıkları tariflerin de hemen hemen benzer nitelikler taşıdığını göreceksiniz.
Şimdi Erdal Sarızeybek’e soruyoruz:
“Eğer siz potansiyel bir terörist adayı olsaydınız ve yıllarca o teröristlere karşı savaşmış olan bir subayın ağzından bu sözleri duymuş olsaydınız ne yapardınız?”
İsrafil K.KUMBASAR
Terör örgütünün peş peşe sınır karakollarına baskın düzenleyip mehmetçikleri şehit etmesi üzerine, kerametleri ‘kendilerinden menkul’ olan, çok bilmiş ‘çakma’ terör uzmanlarının televizyonlardaki şovları yeniden başladı.
Belki önlerinde bir tavuk kesseniz, korkudan bayılacak olan şovmenler, kanal kanal dolaşıp bölgede verilen mücadele hakkında kendi kafalarına göre yorumlar yapıyorlar.
‘Çakmalar’ arasında, ne yazık ki ‘gerçekler’ de kaybolup gidiyor.
Şemdinli Tabur Komutanı olarak Güneydoğu’da yıllarca terör örgütüne karşı mücadele eden Erdal Sarızeybek, iki hafta üst üste katıldığı ‘Siyaset Meydanı’ isimli televizyon programında, ‘basit şemalar’ eşliğinde halkın anlayabileceği ‘duygulu’ ve ‘etkili’ bir lisan ile terör örgütünün ‘yurtiçi’ ve ‘yurtdışı’ bağlantılarını ortaya koyup, ‘yapılması’ gerekenleri bir bir sıraladı.
Kamuoyunda büyük bir ilgi ve takdir toplayan programın ardından her şeye ‘farklı pencerelerden’ bakan bir ağabeyimiz şöyle dedi:
- “O programı, bölge insanı da izliyor. Erdal Albay’ın farkında olmadan satır aralarında çizdiği terörist imajına dikkat ettiniz mi? Siz potansiyel terörist adayı olsanız o sözleri acaba nasıl yorumlardınız?
Sanalevren’deki (internet) bir adres üzerinden yeniden izleme fırsatı bulduğumuz Erdal Zeybek, belki birçoğumuzun dikkatini fazla celbetmeyen açıklamalarında bakın neler söylüyor:
* “Ben daha önce teröristin ne olduğunu bilmiyordum. İlk defa bir çatışma esnasında gördüm. Adamlar adeta ölüme programlanmış gibi hareket ediyorlar. Ateş ediyorsunuz, biri ölüyor, diğeri hemen kalkıp onun yerine geçiyor. Çok çabuk organize oluyorlar.”
* “Teröristi görmek kolay değil. Sürünerek geliyor. İnsan değil, sanki yaratık. Robot gibi yerde yatıyor ve günlerce kalıyor kıpırdamadan, adeta topraklaşıyor. Belki üstüne basıp geçiyorsun, ama göremiyorsun. Adam toprak, adam kaya, adam yaratık, adam yılan.”
* “Sırtında bir tane siyah bir çanak, bir avuç da un var. O unu çanağın içerisine boşaltıyor, üzerine su döküp karıştırıyor, bulamaç haline getirip yiyor. Midesini bir kuşak ile bağlıyor. Günlerce öyle yürüyor. Kuşakları birbirine bağlayıp, kayalardan birbirlerini çekiyorlar.”
* * *
Evet, bu sözleri ‘Efsane Albay’söylüyor.
Sanki, ‘ABD/AB/İsrail’tarafından desteklenen, ‘uyuşturucu ticareti’, ‘insan kaçakçılığı’, ‘haraç’, ‘kara para’ ile saltanat süren, kendilerini bölgenin ‘milletvekili’, ‘valisi’, ‘kaymakamı’ olarak gören ‘teröristleri’ tarif etmiyor, bir çanak ve bir avuç undan ibaret imkânlar ile ‘hiçbir karşılık’ beklemeden Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele karşı vatan savunması yapan ‘aslanları’ anlatıyor.
Farkında olmadan teröristleri, destekçilerinin gözünde kahramanlaştırıyor.
Zira, Çanakkale veya İstiklal Savaşı’nda yayımlanan yabancı basın organlarına bakın, ecnebilerin ‘Türkler’ için yaptıkları tariflerin de hemen hemen benzer nitelikler taşıdığını göreceksiniz.
Şimdi Erdal Sarızeybek’e soruyoruz:
“Eğer siz potansiyel bir terörist adayı olsaydınız ve yıllarca o teröristlere karşı savaşmış olan bir subayın ağzından bu sözleri duymuş olsaydınız ne yapardınız?”
İsrafil K.KUMBASAR