- Katılım
- 14 Mart 2006
- Mesajlar
- 1
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Peygamber'den EllİbeŞ Altin ÖĞÜt Değerli üstad Ahmed b. Muhammed Tâhûn hadislerin tahricini çıkarıp şu kelimeleri de lutfetmiştir.
Sunarken:
Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi emretmiştir. Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir. Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir nikahta birleştiremez."
Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah– Teâla (cc) şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)
Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları, öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir. Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.
Ahmet Muhammed Tâhûn
Başlarken:
Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden: "Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
O ki söz ve fiillerinde bütün iyiliklere yol göstermiş, tüm kötülüklerden de uyarmıştır. Allah'a çağıran, yolları aydınlatan nurdur.
Elinizdeki şu Ellibeş Peygamber Tavsiyeleri'ni kardeşimiz Ustad Hamza Muhammed Sâlih Ucâc hadis kitaplarından seçip derlemiştir ki böylece mü'minlere bir hatırlatma olsun, onlara hediye yerine geçsin. Allah ona yaptığı hizmetin karşılığını versin. Her kişi ameline göre karşılık alır. Eğer hayır ise hayırla, şer ise şerle karşılık görür.
Siz ey mü'minler Rabbinizden gönderilen kitabı okuyun ve düşünüp inceleyiniz. Zira size Enam Suresinde on, İsra Suresinde oniki tavsiyede bulunulduğu gibi daha pek çok yerde Kur'an'dan sizlere tavsiyeler mevcuttur. Yine sizler Rasulullah (sav)'in de tavsiyelerini okuyun, inceleyin ve onlara sımsıkı yapışınız. Kim Rasulun yoluna sarılırsa büyük kurtuluşa erer. Kim de yüz çevirirse apaçık zarara girer.
" Rasul size hangi şeyi vermişse onu alınız, hangişeyden de yasaklamışsa ondan geri durunuz. " (Haşr:7)
Allah bizi ve sizi, Rablerinden haklarında güzellikler geçipte lutfuyla cennete girdirilen kullardan olmanız için, söz dinleyen ve sözlerin en güzeline uyanlardan kılsın. Selam bütün peygamberlere olsun. Hamd de alemlerin rabbi Allah'adır.
Medine-i Münevvere
Rabbinin Rahmetini Uman
Ahmet Abdu'l Cevvâd.
öNSöZ
Hamd alemlerin rabbi Allah'adır. Salat ve selam peygamberlerin en değerlisi Efendimiz Muhammed (sav)'e, O'nun ailesine ve arkadaşlarınadır.
Ben hadis kitaplarında Efendimiz'in bazı sahabelere tavsiyelerini okumuştum. İstedim ki bunlardan bir kısmını küçük bir kitapçıkta toplayayım. Bu nedenle ellibeş tavsiyeyi şu kitaplardan faydalanarak seçtim. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i ebi Davud, Sünen-i Tirmizi, Et-Terğib ve't-Terhib, Riyazu's-Salihin, Kitabû't-Tac, Teysirû'l-Vusûl.
Bu tavsiyeler her ne kadar bazı sahabelere söylenmiş olsada, bütün müslümanlara da hitap eder. Bunlar Allah'a ihlasla bir kul olmaya, şirkten arınmaya yöneltir. Kelimeyi Tevhid ve Allah'a secde etmenin fazileti, namaz, oruç ve geceleri ihya etmenin fazileti, ilim tahsili, sadaka vermek ve Allahı tesbih etmenin faziletlerini açıklar. Anne ve babaya itaate, güzel ahlaka, akraba ziyaretine, komşularla iyi geçinmeye, yemek yedirme ve fakirleri sevme gibi daha pek çok ameli salihaya da teşvik eder.
Aynı manadaki bazı hadisleri de faidesinden dolayı fazladan olarak zikrettim. Allah'tan amelimizin tamamının salih ve kabul olunmasını, bu amelleri kendi rızasına halis kılmasını diler, bu tavsiyelerde gelen şeylerden bizleri faydalandırmasını, onlarla amel etmeyi nasip etmesini isteriz. Doğru yola götürecek olan Allah'tır. Allah, Efendimiz Muhammed(sav) ve O'nun ailesine, arkadaşlarına salat ve selam etsin.
Medine-i Münevvere
Hamza Muhammed Sâlih Ucâc
BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir? Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari, Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse" ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:" Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:" Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban, Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. " (Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur. Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın. Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez. " (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı) silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledir
Peygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. " (Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. " (Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. " (En'am:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. " (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).
TESBİH NAMAZI
Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
-Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken " Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin, sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın. Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap. Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)
DOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
-Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:" Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl. öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma, dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
------------------------------------------------
(1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir. Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu belirtirler.
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği isterim. " (Müslim).
Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. " (Müslim).
Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
-Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
-Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
-Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
-Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel yoktur. " (Tirmizi).
ONUNCU TAVSİYE
ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari, Tirmizi, Müslim, Nesei).
ON BİRİNCİ TAVSİYE
ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).
ON İKİNCİ TAVSİYE
İSLAM ESASLARI
Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber yürürken:
-Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
-Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:" İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır, temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu. Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" . (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).
ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
-Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
-Annendir.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. " (Müslim).
ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NAMAZA DEVAM ETMEK
Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir. Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:" İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. " (Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her zaman için de böyledir. " (Müslim).
Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).
Sunarken:
Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi emretmiştir. Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir. Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir nikahta birleştiremez."
Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah– Teâla (cc) şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)
Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları, öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir. Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.
Ahmet Muhammed Tâhûn
Başlarken:
Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden: "Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
O ki söz ve fiillerinde bütün iyiliklere yol göstermiş, tüm kötülüklerden de uyarmıştır. Allah'a çağıran, yolları aydınlatan nurdur.
Elinizdeki şu Ellibeş Peygamber Tavsiyeleri'ni kardeşimiz Ustad Hamza Muhammed Sâlih Ucâc hadis kitaplarından seçip derlemiştir ki böylece mü'minlere bir hatırlatma olsun, onlara hediye yerine geçsin. Allah ona yaptığı hizmetin karşılığını versin. Her kişi ameline göre karşılık alır. Eğer hayır ise hayırla, şer ise şerle karşılık görür.
Siz ey mü'minler Rabbinizden gönderilen kitabı okuyun ve düşünüp inceleyiniz. Zira size Enam Suresinde on, İsra Suresinde oniki tavsiyede bulunulduğu gibi daha pek çok yerde Kur'an'dan sizlere tavsiyeler mevcuttur. Yine sizler Rasulullah (sav)'in de tavsiyelerini okuyun, inceleyin ve onlara sımsıkı yapışınız. Kim Rasulun yoluna sarılırsa büyük kurtuluşa erer. Kim de yüz çevirirse apaçık zarara girer.
" Rasul size hangi şeyi vermişse onu alınız, hangişeyden de yasaklamışsa ondan geri durunuz. " (Haşr:7)
Allah bizi ve sizi, Rablerinden haklarında güzellikler geçipte lutfuyla cennete girdirilen kullardan olmanız için, söz dinleyen ve sözlerin en güzeline uyanlardan kılsın. Selam bütün peygamberlere olsun. Hamd de alemlerin rabbi Allah'adır.
Medine-i Münevvere
Rabbinin Rahmetini Uman
Ahmet Abdu'l Cevvâd.
öNSöZ
Hamd alemlerin rabbi Allah'adır. Salat ve selam peygamberlerin en değerlisi Efendimiz Muhammed (sav)'e, O'nun ailesine ve arkadaşlarınadır.
Ben hadis kitaplarında Efendimiz'in bazı sahabelere tavsiyelerini okumuştum. İstedim ki bunlardan bir kısmını küçük bir kitapçıkta toplayayım. Bu nedenle ellibeş tavsiyeyi şu kitaplardan faydalanarak seçtim. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i ebi Davud, Sünen-i Tirmizi, Et-Terğib ve't-Terhib, Riyazu's-Salihin, Kitabû't-Tac, Teysirû'l-Vusûl.
Bu tavsiyeler her ne kadar bazı sahabelere söylenmiş olsada, bütün müslümanlara da hitap eder. Bunlar Allah'a ihlasla bir kul olmaya, şirkten arınmaya yöneltir. Kelimeyi Tevhid ve Allah'a secde etmenin fazileti, namaz, oruç ve geceleri ihya etmenin fazileti, ilim tahsili, sadaka vermek ve Allahı tesbih etmenin faziletlerini açıklar. Anne ve babaya itaate, güzel ahlaka, akraba ziyaretine, komşularla iyi geçinmeye, yemek yedirme ve fakirleri sevme gibi daha pek çok ameli salihaya da teşvik eder.
Aynı manadaki bazı hadisleri de faidesinden dolayı fazladan olarak zikrettim. Allah'tan amelimizin tamamının salih ve kabul olunmasını, bu amelleri kendi rızasına halis kılmasını diler, bu tavsiyelerde gelen şeylerden bizleri faydalandırmasını, onlarla amel etmeyi nasip etmesini isteriz. Doğru yola götürecek olan Allah'tır. Allah, Efendimiz Muhammed(sav) ve O'nun ailesine, arkadaşlarına salat ve selam etsin.
Medine-i Münevvere
Hamza Muhammed Sâlih Ucâc
BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir? Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari, Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse" ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:" Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:" Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban, Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. " (Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur. Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın, melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın. Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez. " (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı) silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de şöyledir
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. " (Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. " (Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. " (En'am:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. " (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).
TESBİH NAMAZI
Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
-Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken " Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin, sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın. Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap. Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)
DOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
-Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:" Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl. öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma, dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
------------------------------------------------
(1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir. Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu belirtirler.
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği isterim. " (Müslim).
Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. " (Müslim).
Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
-Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
-Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav) şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
-Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
-Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel yoktur. " (Tirmizi).
ONUNCU TAVSİYE
ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari, Tirmizi, Müslim, Nesei).
ON BİRİNCİ TAVSİYE
ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).
ON İKİNCİ TAVSİYE
İSLAM ESASLARI
Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav) ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber yürürken:
-Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
-Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:" İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır, temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu. Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" . (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).
ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
-Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
-Annendir.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. " (Müslim).
ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NAMAZA DEVAM ETMEK
Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir. Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:" Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:" İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. " (Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:" Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her zaman için de böyledir. " (Müslim).
Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).