- Katılım
- 11 Nisan 2006
- Mesajlar
- 5
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Günün birinde birisi, karşınıza geçip 'Mesafeler aşkı öldürür' derse buna şiddetle
karşı çıkın. Çünkü aşk, dil, din, ırk ve kilometre tanımaz...
Ayrı şehirlerde, hatta başka ülkelerde de olsanız bile, 'seviyorsanız' bunun bir
engel olmadığını anlarsınız. Bazen aynı anda telefonlara sarılırsınız, bazen de eş
zamanlı mesajlar çekersiniz sevdiğinize. Bu özel anlara şaşırırsınız ama
inanırsınız. Bunun tek açıklaması seviyorsunuzdur, seviyordur...
Her zamankinden daha fazla hasret anlamı yüklenmiş şarkıları dinlemeye başlarsınız,
özlem dolu şiirler okumaya iter sevginiz sizi. Hiç umulmadık anlarda gözleriniz
dolabilir, ağlamak istersiniz...
Yaşamdaki her güzelliği uzaktaki sevgilinize adamaya başlarsınız. Artık yağan yağmur
daha farklı hislere götürür sizi. Gördüğünüz gökkuşağının doğu ile batıyı
renkleriyle birbirine bağlaması da uzaklardaki sevdanızı hatırlatır usul usul...
Bazı zamanlar içinize bir ateş düşer. Sevdiğinizle özlem denizinde yüzerken, ona
dokunmak, yüzüne doya doya bakmak istersiniz. İlk uçakla ya da ilk otobüsle
karşısına çıkarsınız. Elinizdeki çiçekleri ona verdiğiniz an, onun gözündeki
mutluluğu görüp aşkın en kutsal ödülünü alırsınız. Her görüşme yürekleri daha da
büyütür ve kocaman harflerle 'aşk'ı gönül defterinize yazarsınız. Ancak akrep ile
yelkovanın yarışı devam eder ve saatlerin her zamankinden daha çabuk tükendiğine
şahit olursunuz sevdiğinizin yanında.
Dönüş yolculuğunda bir sonraki buluşmanın hayalleri sizi sararken, yolların ve
dağların sevginize şahit olmasından memnuniyet duyarsınız. İşte uzaklarda aşkı böyle
benzer tekrarlarla yaşarsınız, ayrı şehirlerin inadına...
Ve biri günün birinde karşınıza geçip size 'Mesafeler aşkı öldürür' derse buna
şiddetle karşı çıkarsınız! Çünkü aşkın dil, din, ırk ve kilometre tanımadığını
herkese en iyi siz anlatırsınız.
karşı çıkın. Çünkü aşk, dil, din, ırk ve kilometre tanımaz...
Ayrı şehirlerde, hatta başka ülkelerde de olsanız bile, 'seviyorsanız' bunun bir
engel olmadığını anlarsınız. Bazen aynı anda telefonlara sarılırsınız, bazen de eş
zamanlı mesajlar çekersiniz sevdiğinize. Bu özel anlara şaşırırsınız ama
inanırsınız. Bunun tek açıklaması seviyorsunuzdur, seviyordur...
Her zamankinden daha fazla hasret anlamı yüklenmiş şarkıları dinlemeye başlarsınız,
özlem dolu şiirler okumaya iter sevginiz sizi. Hiç umulmadık anlarda gözleriniz
dolabilir, ağlamak istersiniz...
Yaşamdaki her güzelliği uzaktaki sevgilinize adamaya başlarsınız. Artık yağan yağmur
daha farklı hislere götürür sizi. Gördüğünüz gökkuşağının doğu ile batıyı
renkleriyle birbirine bağlaması da uzaklardaki sevdanızı hatırlatır usul usul...
Bazı zamanlar içinize bir ateş düşer. Sevdiğinizle özlem denizinde yüzerken, ona
dokunmak, yüzüne doya doya bakmak istersiniz. İlk uçakla ya da ilk otobüsle
karşısına çıkarsınız. Elinizdeki çiçekleri ona verdiğiniz an, onun gözündeki
mutluluğu görüp aşkın en kutsal ödülünü alırsınız. Her görüşme yürekleri daha da
büyütür ve kocaman harflerle 'aşk'ı gönül defterinize yazarsınız. Ancak akrep ile
yelkovanın yarışı devam eder ve saatlerin her zamankinden daha çabuk tükendiğine
şahit olursunuz sevdiğinizin yanında.
Dönüş yolculuğunda bir sonraki buluşmanın hayalleri sizi sararken, yolların ve
dağların sevginize şahit olmasından memnuniyet duyarsınız. İşte uzaklarda aşkı böyle
benzer tekrarlarla yaşarsınız, ayrı şehirlerin inadına...
Ve biri günün birinde karşınıza geçip size 'Mesafeler aşkı öldürür' derse buna
şiddetle karşı çıkarsınız! Çünkü aşkın dil, din, ırk ve kilometre tanımadığını
herkese en iyi siz anlatırsınız.