- Katılım
- 11 Nisan 2006
- Mesajlar
- 5
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Uzay bilimi hep merakımı uyandırmıştır. Karadelik kavramını okuduğum zaman çok
şaşırmıştım. Kendi ışığını bile yutan bir karanlık kuyu.. Masallarda bile böylesi
hayal
edilemez. Karadelikler çok ağır olduklarından, çok büyük çekim alanına
sahiptirler. Çekimsel kuvvet öyle büyüktür ki , hayatsal ne varsa karadelikten
kaçamaz.
Bir güneş yokolmuşsa ardından ancak böyle bir boşluk bırakır zaten. Kendisinden
sonraya hayat hakkı tanımaz.Ne korkunç bir sondur bu.
Gözlerle ilgili atasözleri okumuştum. (Mavi gözlüler sev beni- sevmezsen öldürürüm
kendimi) siyah gözlüler ( Sev beni-sevmezsen öldürürüm seni) diyordu. Aslında
ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Sonunda ölüm var. Bir karadelik bırakma var. Aşk
böyle mi olmalı?
Eğer olay ufkuna girilirse geri dönüş mümkün değil midir? Aşkın sonsuz büyük
çekimsel kuvveti tarafından toz haline mi getirilmemiz gerek?
Ya bitip tükenmez hırslarımız. Daha.. daha.. daha fazlasını isteyen, doymayan
istekler. Karadeliğin bir başka türü değil mi? Hayatı yaşanmaz kılan, tüketen,
kocaman bir boşluğa açılan kapıya adım adım yaklaşmak..
Ama asıl büyük karadelik sevgidir. Senin uzattığın eline, söylediğin söze verilen
yanıtl, eline uzatılan el bazen karadeliğin en büyüğünü oluşturur. Sen anlayış
beklersin,yanlış bir zaman diliminde kendini sunar biri, sevgim yetsin sana der.
İşte bu haksızlıktır. Mutlak karadeliğin irkiltici yalnızlığıdır. Sevgi her derdin
ilacı değildir. Ancak başlangıcı olabilir. Arkasından akıllı bir arkadaşlık
gelmiyorsa yük olur insana. Karadeliğin çökerten yükü..
şaşırmıştım. Kendi ışığını bile yutan bir karanlık kuyu.. Masallarda bile böylesi
hayal
edilemez. Karadelikler çok ağır olduklarından, çok büyük çekim alanına
sahiptirler. Çekimsel kuvvet öyle büyüktür ki , hayatsal ne varsa karadelikten
kaçamaz.
Bir güneş yokolmuşsa ardından ancak böyle bir boşluk bırakır zaten. Kendisinden
sonraya hayat hakkı tanımaz.Ne korkunç bir sondur bu.
Gözlerle ilgili atasözleri okumuştum. (Mavi gözlüler sev beni- sevmezsen öldürürüm
kendimi) siyah gözlüler ( Sev beni-sevmezsen öldürürüm seni) diyordu. Aslında
ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Sonunda ölüm var. Bir karadelik bırakma var. Aşk
böyle mi olmalı?
Eğer olay ufkuna girilirse geri dönüş mümkün değil midir? Aşkın sonsuz büyük
çekimsel kuvveti tarafından toz haline mi getirilmemiz gerek?
Ya bitip tükenmez hırslarımız. Daha.. daha.. daha fazlasını isteyen, doymayan
istekler. Karadeliğin bir başka türü değil mi? Hayatı yaşanmaz kılan, tüketen,
kocaman bir boşluğa açılan kapıya adım adım yaklaşmak..
Ama asıl büyük karadelik sevgidir. Senin uzattığın eline, söylediğin söze verilen
yanıtl, eline uzatılan el bazen karadeliğin en büyüğünü oluşturur. Sen anlayış
beklersin,yanlış bir zaman diliminde kendini sunar biri, sevgim yetsin sana der.
İşte bu haksızlıktır. Mutlak karadeliğin irkiltici yalnızlığıdır. Sevgi her derdin
ilacı değildir. Ancak başlangıcı olabilir. Arkasından akıllı bir arkadaşlık
gelmiyorsa yük olur insana. Karadeliğin çökerten yükü..