Güntekin Onay: "‘Herkes gördü’ Carlos göremedi" (Vatan)
"Bir futbol takımı için olabilecek en kötü başlangıç oldu. 40. saniyede henüz sahaya yayılmadan oyuna ısınmadan yenilen golle yenik duruma düştü Beşiktaş. Golden sonra Mustafa, Necip ve Simao ile beraberlik için şanslar bulsa da kaleci Navarro’nun refleksleri gole izin vermedi. Devrenin son dakikasında Fernandes’in 2. sarı karttan atılması ile maçı çevirmek mucizelere kaldı. İkinci yarıya Carvalhal değişiklik yapmadan başlayarak şaşırttı. Fernandes-Necip-Ernst 3’lüsü ile bile ortada rakibe üstünlük kuramayan Beşiktaş, bu bölgede ikili kaldı, fizik olarak hazır olmaktan uzak olan Quaresma ile de takım savunması sekteye uğradı.
İşin doğrusu Beşiktaş, Fernandes atılmadan öncede eksik oynuyordu. Quaresma ve Ekrem oyuna hemen hemen hiç katkı yapmadılar. Q7 tek bir topuk pası dışında bir şey yapmazken Ekrem hem savunmada hem hücumda yoktu. Etkisiz eleman görüntüsündeki Ekrem bu kadar kötü bir oyuncu değil ancak güvensiz oynuyor, kaçak dövüşüyor, sorumluluk almıyor. Hasan Ali ve Troisi orta alandan da gereken yardımı almayan Ekrem’in kanadını adeta yol geçen hanına çevirdiler.
15 resmi maçta yenilmeyen Beşiktaş’ta dönüşü heyecanla beklenen Q7’nin ilk 11’de başladığı ilk maç hüsran ile sonuçlandı. Kanımca ikinci yarı şans bulması daha doğru olurdu. Takımın direnci gözle görülür bir şekilde düştü. NOT: Kamil Abitoğlu bariz bir şekilde kasıtlı olarak elle oynayan Pekarik’i 2. sarı karttan atsaydı maçın seyri değişebilirdi. "
Metin Tekin: "1-0 başlayan maç" (Sabah)
"Dün akşamki oyunda genç orta sahasıyla 'tempolu oynayıp oyuna önde basacağım' anlayışı vardı Kayseri'nin. Onların da hesap edemediği bir şekilde daha 1. dakika dolmadan golü buldular. Oyunun böyle başlaması durumu farklı kılacaktı. Önde dengeli oynamayı düşünen Beşiktaş, mecburen farklı bir yapıda oynamaya başladı. Kayserispor ise skor avantajını yakaladıktan sonra 20 dakikalık bölümü aynı tempo ve anlayışta oynayabildi.
Beşiktaş'ta olmayan şeyler neydi diye baktığımızda, orta saha organizasyonunu bir türlü istenilen şekilde kotaramıyor... Özellikle Quaresma ve Simao kanat oynadıkları zaman, orta sahayı hemen geçip topu onlarla buluşturma düşüncesi oluşuyor ister istemez oyuncuların kafasında. Pozisyon üretme planını buna göre şekillendiriyorlar. Ama hücum organizasyonunu istediğiniz mesafede oluşturamadığınız zaman bu onların etki alanını kısıtlıyor. Özellikle Quaresma'nın fizik kalite olarak da hazır olmadığını düşündüğümüzde ondan faydalanabilmek çok zorlaşıyor. Quaresma'yı etkili kılabilmek için ona bire birler oluşturmak zorundasınız.
Mustafa Pektemek'e gelince... 11'de başladığı oyunlar (ki bunlar denge oyunlarıdır) fark yaratamıyor Pektemek. Sonradan girdiği maçlarda daha etkili olmasının sebebi bence bu. İkinci yarıda 11'e 10 avantajını hissettiremedi Kayserispor. Rakibine karşı +1 oynamasına göre değil, 1-0 önde oynamanın avantajıyla oynadı. Bu da kendi yarı alanlarında daha fazla beklemek demekti. Ama böylesi bir oyunun kontratak ayağını oluşturamazsanız pozisyon bulmakta zorlanıyorsunuz."
Ali Ece: "Fernandes'sizlik" (Akşam)
"Beşiktaş, Ekrem'in 'bayat kabak tadı' veren kademe hatalarından birisi sonucu 1-0 geri düşerek başladı. Ofsayda ya geri 4'lünün tamamı çizgi halinde çıkar ya da orta sahayla savunma bütünleşerek koordineli çıkılır. Tabii savunma ile orta sahanın bütünleşebilmesi, birbirine eklemlenerek ofsayt taktiği uygulaması için öncelikle orta sahanın kanatlarının takım savunmasına yardım etmesi gerekir. Ancak bir takımda açık oyuncuları savunmayı zaruret olarak görüyor ve takım savunmasına hiçbir katkı sağlamıyorsa, o takımın savunmacıları da 2 kişilik savunma yaparken hücuma katkı yapacak takati bulamazlar. Q7 sakatlıktan yeni çıktı, tamam; zaten en fit halinde bile savunmada asla hücumdaki kadar aktif ve faydalı değil. Ancak Simao hem hücum hem de savunmada 'Turist Ömer kontenjanı'ndan kafasına göre takılmaya devam ediyor. Hilbert'in yokluğunda 'savunma ve hücum arasındaki kazandıran devamlılık' kanatlarda bir türlü sağlanamıyor.
Yaş ortalaması Rüştü'den 15 yaş küçük olan 'Anadolu'nun Arsenal'i' Kayseri şampiyon olmuş takımlarla yaptığı 7 maçta sadece Beşiktaş'tan 3 puan almıştı. İlk 15 dakikada Şota'yı teknik direktör olarak yetiştiren Van Gaal'in 'En iyi savunma hücumdur' prensibi, Kayseri'nin kalesinde hiç şut görmemesini sağladı. Sonra Fernandes ağırlığını koyup Beşiktaş topa ve oyun temposuna hakim olmaya başlayınca işler değişti. Kayseri, Maradona'dan sonra Argentinos Juniors'un satarken en büyük bonservis gelirinikazandığı oyuncu olan Navarro'nun kurtarışları sayesinde skoru korudu.
İlk yarıda Beşiktaş, rakibine göre 36 tane daha fazla isabetli pas yapmıştı. Ancak bu farkı yaratan Fernandes'in gördüğü kırmızı kart, Beşiktaş'ın hem temposunu hem de pas trafiğini bozan en önemli etken oldu. Fernandes'in pozisyonu bir yana, 2. yarıda Pekarik'in elle oynamasına 2. sarı kartı çıkarmayan Kamil Abitoğlu ile Fırat Aydınus arasındaki fark Ekrem ile Hilbert arasındaki fark kadar çok. Beşiktaş lehine ya da aleyhine fark etmez, hakem hataları fikstür saçmalıklarıyla beraber ligin tadınıdaha da fazla kaçırmaya devam ediyor."
Rotahaber
