Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Fazıl Say ve Atatürkçülük

lececafe

Co Admin
Local time
20:01
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
Fazıl Say ve Atatürkçülük
Bazı Atatürkçü arkadaşlar alınmışlar, “Üzerinize, üzerimize bu kadar gelirlerken, Fazıl Say’ı küfretmediği halde eleştirmek oldu mu şimdi” demişler...

Bir ikisi daha da ileri gitmiş, Benim Atatürkçülüğüme ve Cumhuriyetçiliğime dil uzatmaya kalkmış...



***


Öncelikle belirtmeliyim ki;

Ben Atütürkçülüğü ve Cumhuriyetçiliği bu zibidiler beğensinler diye savunmuyorum...

Bunların Cumhuriyetçiliği ve Atatürkçülüğünü gördükten sonra esasen Atatürk adına utanıyorum...

Bu kadar dar kafalı, bu kadar ne söylendiğini anlamayan, Atatürkçülüğü bu kadar çağ dışı hale getiren bu zibidiler, bana istediklerini yazsınlar, ben onları takmam, ama ortalık yerde “Ben Atatürkçüyüm” diye dolaşmasınlar, Atatürk’ü de ayağa düşürmesinler...


***


Fazıl Say arkadaşı Cumartesi günü eleştirdim...

“Türkan Saylan için Sezen Aksu’dan destek isterken, senin neyine Ahmet Altan’a ‘İyi bir edebiyatçı değil’ demek, Mehmet Altan’a iktisat biliminde esamesi okunmaz fetvası vermek” dedim...

Eleştireceksen fikirlerini sonuna kadar eleştir, ama “insanları aşağılama” mealinde laflar ettim...

Atatürk’le uzaktan yakından ilgisi olmayan cahil zibidiler ayağa kalkmışlar, “Fazıl Say hakaret etmemiş ki, niye benim tarafımdan eleştirilmişmiş?..”


***


Atatürkçülükten nasibini almamış cahil ve meslek kültürü gelişmemiş zibidi arkadaşlara bir meslek ve zenaat dersi vermek gerekiyor...

Tabii bu arada Fazıl Say arkadaş da bundan nasibini almalı bence...

Kendisini Atatürkçü zanneden sevgili arkadaşlar;

1) Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet, ilk yıllarında Osmanlı’nın Balkan Savaşı, kayıpları ve takatinin kalmamış olması dolayısıyla, ilk yıllarında en fazla kadro sıkıntısı çekti...

2) Atatürk ve Cumhuriyet’i kuran kadronun doğru düzgün dil bilen fazla adamı yoktu ki, diplomat olarak bile gönderebilsin...

3) Atatürk’ün istediği gibi bir Cumhuriyet’in oluşabilmesinin temel gücü Türkiye’de yaşayan milyonların dünya standartları düzeyinde meslek sahibi olmalarıdır...


***


4) Meslek sahibi olmak, mesleğinde iyi olmak, mükemmel olmak fikirlerden bağımsız bir şeydir...

Ahmet ve Mehmet Altan’ın fikirlerini beğenenler vardır, beğenmeyenler, nefret edenler vardır...

5) Ancak ve fakat, Ahmet ve Mehmet Altan’ın fikirlerinden nefret de etseniz, hiç de sevmezseniz, Ahmet Altan’ın edebiyatçılığına b.k atabilmek için, Yaşar Kemal gibi bir edebiyatçı, ya da Asaf Savaş Akat gibi bir iktisatçı olmanız gerekir...

6) Batı kültürünü benimsemiş, gerçek bir Atatürkçü, kırk yıllık edebiyatçıya “Sen zaten iyi bir edebiyatçı değilsin, Paris Sorbonne mezunu profesör bir iktisatçıya da bilim çevrelerinde kaale alınmayan biri” diye gargaradan laf atamaz...


***


7) Bu iş ucuz, Atatürkçü olmayan Atatürkçülük oynamaya benzemez...

Sorayım o zaman Fazıl arkadaşa ben; “Ahmet Altan’ın iyi bir edebiyatçı olmadığını bilecek ne gibi edebiyat müktesebatın var bakalım?..”

8) Ya da şöyle sorayım... Mehmet Altan’ın iktisat bilmediğini, Sorbonne’da ne halt ettiğini, hangi iktisat bilgisinden biliyorsun da milletin yıllarını verdiği kariyerine kolayından laf atıyorsun?..

9) Birisi çıksa, Fazıl da zaten hiç iyi piyanist değildir dese...

Demez misin ona “Arkadaş sen müzik ve piyano bilgini nereden aldın?..”


***


10) Batı’nın kültürel birikimlerini özümsemesi, evrensel değerlerin imbiğinden süzülmesi gereken Atatürkçülüğü oyuncak olarak değil gerçekten benimseyen uluslararası bir piyanist, bir başka meslek erbabına bu kadar hafif, bu kadar ucuz karalamalar yapılamayacağını bilmez mi?..

11) Fazıl arkadaş Ahmet ya da Mehmet Altan’ın hangi fikrine karşıysa, onu eleştirsin, başımın üzerinde yeri var...

Ama Atatürkçülük oynayacağım diye, fikirleri bırakıp, insanların edebiyatçılıklarına, ekonomistliklerine laf ederseniz, siz sadece Mc Carthy’ci olursunuz, Atatürkçü değil...


***


12) Türkiye’de bu iktidar döneminde, az Mc Carthy’cilik oynanmadı...

Bir sürü gerçek Atatürkçü, bir “korku imparatorluğunun” tünelinden geçti ve geçiyor...

13) Atatürkçülük Mc Carthy’ciliğin hedefi olabilir...

Ama Mc Carthy’cilik Atatürkçlüğün bir yöntemi olamaz...


***


Fazıl Say arkadaşa çok önemli bir not:

Mektubun o kadar popülistçe ki babaları Çetin Altan’ın iyi bir yazar olduğunu söylüyorsun... Ahmet ve Mehmet Altan’ın Çetin Altan gibi olamadıklarını öne sürüyorsun...

Niye Ahmet’le Mehmet’i eleştirirken, Çetin Altan’ı kutsuyorsun arkadaş?..

Bilmiyorsan söyleyeyim;

Ahmet ve Mehmet Altan’ın şu anda savundukları görüşlerin fikir babası çok beğendiğin Çetin Altan’dır...

Düşün adamı olarak Çetin Altan tam da Ahmet ve Mehmet Altan’ın söylediklerinin düşünce babası...

Sadece Ahmet’i ve Mehmet’i değil, şu anda senin gıcık kaptığın bütün yazar çizer takımını derinden etkileyen, bir nevi düşünsel lider onların arasında Çetin Altan...

Çetin Altan’a maçam sıkmadı deyip onu ayırıp, Ahmet ve Mehmet’e çakmak çok popülist olmuş arkadaş...

Kusura bakma...


***


Atatürk’ü kendi ufak kirli oyunlarına alet etmeye çalışan arkadaşlara tavsiyem de şu:

Kumda oynayın, sakın Atatürk’ten bahsetmeyin...

Oyuncaklar yeter size...

Hadi marş, marş!..

alıntıdır:gazetevatan
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst