- Katılım
- 15 Kasım 2005
- Mesajlar
- 6,014
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
2001 yılında Adana'dan Trabzon'a gelen Dr.Bülent Savran'ın bisikletle dağa da çıkılabilir motivasyonu ile o zamandan beri, kendisinin Muğla’ya tayininden sonra da,dağ ve yayla gezilerimiz devam ediyor. Çekirdek ekip ben Dr.Mehmet Yıldız(52)ve Dr.Engin Yenilmez(44)Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleriyiz.
BAYBURT – ARAKLI (Trabzon) 23 Temmuz 2005
Bir akşam önce bisikletleri otobüs bagajına yükledikten sonra Engin’le Bayburt’a gelip, geceyi Diş Hekimi arkadaşım Memduh Erkul’un evinde geçirdik. (rakım 1540 m.) Sabah saat 06 da hareket ederek Trabzon istikametine doğru önce çıkış sonra inişle yol ayrımınana geldik (s.06.40, r.1615 m). Sağa Aydıntepe köyü istikametine doğru dar, nispeten düz asfalt yolda ilerledik. Aydıntepe yol ayrımından sola saparak, soldan akan küçük dereyi takip ederek kavak ağaçları arasından giderken yokuş artmaya başladı. Başpınar köyüne geldiğimizde saat 07.50, rakım 1675 m. ve 32,5 km. olmuştu. Saat 08.35 ve 39,5 km. de yol stablize ve toprak zemine dönüştü. Bir dağ yamacında (Büyük dağ) bahçesinden maden suyu akan , bir çardağı olan kahve-bakkal görüp mola verdik (s.09.30, 46,5 km, r.2035 m). Henüz çay demlenmemiş olduğu için maden suyu ile yanımızdaki fındıkları yiyerek yola koyulduk. Dönerek epeyce tırmandık. Birkaç kez çimenlere yatıp nefeslendik. Bu arada arkadan gelen Engin aynı yere çıkan iki yol ayrımında kararsız kalıp bekleyince biraz zaman kaybettik. Cepler çekmediği için yoldan geçen bir minibüs vasıtasıyla haberleşerek buluştuk. Bir inişten sonra tekrar çıkarak zirvede Salmankaş geçidine ulaştık (s.10.45, 51,5 km, r.2280 m). Burada Gümüşhane sınırı başlıyor, uzaklarda yaylalar görünüyordu. Su içip bir şeyler atıştırıp dinlendik .
Kaskları takarak inişe geçtik. Toprak yoldan hızla rakım azaltmaya başladık. İndikçe yeşillik artıyor, çam ormanları başlıyordu. Bir süre sonra Soğanlı dağlarının arasından Araklı’da Karadenize dökülen Karadere yol komşumuz oldu. “Balıksuyu Dinlenme Tesisleri” levhasnı görünce mola verdik (s.12.25, 70,5 km, r.1375 m). Burası Pazarcık mevkiindeki birkaç tesisten biriydi. Daha aşağıda konaklama yerlerinin de olduğunu gördük. Dere kenarında ağaçların altındaki masalardan birine oturup, havuzdaki dere alabalıklarından ikişer tane yedik. Çayımızı da içtikten sonra yola devam ettik. Biraz sonra asfalt başladı. Frenleri bırakarak 50-60 km. ile inmeye başladık. Sıcak havada derede yüzen çocukları görünce tenha ve derin bir yer bulup biz de sırayla dereye atladık. Soğukça olan su bizi canlandırdı. Birkaç kulaç attıktan sonra yola devam ettik (s.14.30, 85 km, r.580 m). Çankaya (eski adı Dağbaşı) beldesini geçerek, giderek düzleşen yolda iki saat daha pedal basarak sahilde Araklı’ya ulaştık (saat 16.40).
alıntı:
BAYBURT – ARAKLI (Trabzon) 23 Temmuz 2005
Bir akşam önce bisikletleri otobüs bagajına yükledikten sonra Engin’le Bayburt’a gelip, geceyi Diş Hekimi arkadaşım Memduh Erkul’un evinde geçirdik. (rakım 1540 m.) Sabah saat 06 da hareket ederek Trabzon istikametine doğru önce çıkış sonra inişle yol ayrımınana geldik (s.06.40, r.1615 m). Sağa Aydıntepe köyü istikametine doğru dar, nispeten düz asfalt yolda ilerledik. Aydıntepe yol ayrımından sola saparak, soldan akan küçük dereyi takip ederek kavak ağaçları arasından giderken yokuş artmaya başladı. Başpınar köyüne geldiğimizde saat 07.50, rakım 1675 m. ve 32,5 km. olmuştu. Saat 08.35 ve 39,5 km. de yol stablize ve toprak zemine dönüştü. Bir dağ yamacında (Büyük dağ) bahçesinden maden suyu akan , bir çardağı olan kahve-bakkal görüp mola verdik (s.09.30, 46,5 km, r.2035 m). Henüz çay demlenmemiş olduğu için maden suyu ile yanımızdaki fındıkları yiyerek yola koyulduk. Dönerek epeyce tırmandık. Birkaç kez çimenlere yatıp nefeslendik. Bu arada arkadan gelen Engin aynı yere çıkan iki yol ayrımında kararsız kalıp bekleyince biraz zaman kaybettik. Cepler çekmediği için yoldan geçen bir minibüs vasıtasıyla haberleşerek buluştuk. Bir inişten sonra tekrar çıkarak zirvede Salmankaş geçidine ulaştık (s.10.45, 51,5 km, r.2280 m). Burada Gümüşhane sınırı başlıyor, uzaklarda yaylalar görünüyordu. Su içip bir şeyler atıştırıp dinlendik .
Kaskları takarak inişe geçtik. Toprak yoldan hızla rakım azaltmaya başladık. İndikçe yeşillik artıyor, çam ormanları başlıyordu. Bir süre sonra Soğanlı dağlarının arasından Araklı’da Karadenize dökülen Karadere yol komşumuz oldu. “Balıksuyu Dinlenme Tesisleri” levhasnı görünce mola verdik (s.12.25, 70,5 km, r.1375 m). Burası Pazarcık mevkiindeki birkaç tesisten biriydi. Daha aşağıda konaklama yerlerinin de olduğunu gördük. Dere kenarında ağaçların altındaki masalardan birine oturup, havuzdaki dere alabalıklarından ikişer tane yedik. Çayımızı da içtikten sonra yola devam ettik. Biraz sonra asfalt başladı. Frenleri bırakarak 50-60 km. ile inmeye başladık. Sıcak havada derede yüzen çocukları görünce tenha ve derin bir yer bulup biz de sırayla dereye atladık. Soğukça olan su bizi canlandırdı. Birkaç kulaç attıktan sonra yola devam ettik (s.14.30, 85 km, r.580 m). Çankaya (eski adı Dağbaşı) beldesini geçerek, giderek düzleşen yolda iki saat daha pedal basarak sahilde Araklı’ya ulaştık (saat 16.40).
alıntı:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.