Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Ankara Türkiye'de midir, göreceğiz! (İbrahim Öztürk)

med61

Guest
Local time
18:59
Katılım
22 Mart 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) 5. Olağan Genel Kurulu'nu
geçen cumartesi günü Başbakan'ın da katılımıyla Çırağan Sarayı'nda
gerçekleştirdi. Bize de 'Yılın Ekonomi Yazarı' ödülünü layık gördüklerinden
törene katılanlar arasındaydık.


Ben törende siyasilerden ziyade işadamlarının tavır, duruş ve
konuşmalarına kilitlendim. Bir kez daha gördüm ki, Türkiye'nin dört bir
yanından gelip salonu dolduran yüzlerce ASKON üyesi işadamı bütün
Türkiye gibi adeta nefesini tutmuş, bekliyor. Öyle ya küresel kriz ve
Anadolu'nun arka sokaklarına kadar sirayet eden acımasız bir rekabetle
boğuşuyorlar. Yetmezmiş gibi bir de içeride derinleşen belirsizlik ve göreceli
durgunluk var.


İşadamı bu şartlar altında nefesini tutmuş neyi mi bekliyor? Neyi
bekleyecek, millet iradesinin mükemmel bir katılım ve Meclis aritmetiğiyle
ortaya çıktığı genel seçimlerin daha boyası parmaklarımızdan çıkmadan bir
darbe de kendi devletinden, kendi yargısından, kendi medyasından mı
yiyecek, bunu bekliyor. Üzerinden bir sene geçmeden iki partisi ve temsil
kabiliyeti açısından Meclis'in yarısı kapatılma tehlikesi altında.


Görüyorsunuz, işadamı da, ekonomi de fazlasıyla dirençli çıktı ve bugüne
kadar geçmişle kıyaslanmayacak büyük bir direniş sergiledi. Ancak her
şeyin bir sonu var. Ekonomi bütün dünyada psikoloji ve bir beklentilerin
sırtında ilerler. Cuma günü Hürriyet'in Yüksek Mahkeme tarafından anında
yalanlanan 'mahkeme, kapatma davasını kabul etti' yönündeki yönlendirme
amaçlı dayatma haberi bile piyasaları altüst etmeye yetti. Yani ekonominin
gardı düşmek üzere. Konferanslar nedeniyle karış karış Anadolu'yu
geziyoruz. İşadamı burnundan soluyor. Şirketler ayakta kalmak için yakında
işçi çıkartma yarışına girecekler. Seçim olmuş. Millet, iradesini sağır sultana
bile duyurmuş, istikrar lehinde kapı gibi bir irade beyan etmiş, ancak kimin
umurunda?


Ancak sorumluları millet artık tanıyor. Geçmişteki istikrarsızlıklar için hep
siyasiler suçlanageldi. Geçmişi bilmem ancak şimdi sorunun kaynağında
ayan beyan yönetemeyen çağdışı sistem var. Herkes aklını başına
devşirmeli. Demokrasiden umut kesilir, bir de krizle millet tekrar çökertilirse
kimse çocuğunu huzur içinde sokağa salamaz, okula, alışverişe
gönderemez.


Hatırlatayım, Müslümanlar Osmanlı'da askerlik, memurluk ve ilim işleri ile
uğraşırken sonunda çağı sektirmiş, bağımsızlıklar ve nüfus mübadelesi
sonrasında, geride bırakın işadamını, tren sürecek yerli makinist kalmamıştı.
Ne yazık ki Cumhuriyet döneminde de bu bürokrasi-asker-üniversite
dayanışması devam etti. Türkiye'yi kurdukları haksız rant düzeninin
önceliklerine hapsettiler. Sonunda olan oldu, dünya çapında işadamı
yetiştiremeyen, üretimden ve rekabetten kopan ülke bu zevatın maaşını
ödemek için bile IMF'nin kapısına düştü.
Ancak yine ders almış değiller. Öncü olması gereken üniversite ideolojik ve
baskıcı bir yobazlık kalesine, adalet mekanizması milleti pusturmak için
korku tapınağına, askeriye ise yakın geçmişe kadar doğrudan siyasi partiye
dönüştürüldü.


Son beş-altı senedir istikrar ve güven sayesinde ekonomide elde edilen
büyük başarılardan sonra işadamı artık bavulunu eline alıp dünyaya
açılmaya başladı. ASKON, MÜSİAD, TUSKON gibi yerli işadamı dernekleri ile
tarihî bir uyanış yaşanıyor, millet kaderini eline alıyor. Ancak işte
görüyorsunuz, işadamına, rekabete, üretime, zenginliğe, refaha düşman
eski kafalı kapalı toplumcular genç bir neslin iş, aş ve özgürlük arayışına
umursamaz bir direniş sergiliyor. Adeta 'bu kadar istikrar ve özgürlük yeter'
diye ipi çekmeye başladılar.
Bu yüzden ASKON Başkanı Mustafa Koca bütün feryadını 'derin özgürlük'
noktasına teksif ediyor. Artık özgürlük olmadan istikrar da ekonomik atılım
da boş bir hayal olur. Ankara vereceği kararla ya milletten ve dünyadan
kopup gülünç duruma düşecek ve neden olacağı zaman kaybına rağmen
kendi sonunu hızlandıracak. Ya da artık şu akıl tutulmasına bir son verip,
kendi yaşamayacakları zamanları ilgilendiren konularda çocuklarımızın
üzerinden ellerini çekecek.


İbrahim Öztürk, ZAMAN, 31 Mart 2008, Pazartesi
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst