- Katılım
- 23 Eylül 2006
- Mesajlar
- 9,165
- Tepkime puanı
- 48
- Puanları
- 0
Ah, Bir Ataş Ver
Türkünün Hikayesi
Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nara Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland Şilebi ile çarpıştı. Sessiz, soğuk ve bulanıktı gece. Başından aldığı şiddetli darbe ile Dumlupınar birkaç saniye içinde sulara gömüldü.
Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığındı. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla gemi ile irtibat sağlandı.
Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı türkü söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapıldı.
Ancak, saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, herşey yine aynı sözcüklerle anlatıldı; konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler. Şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan, tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yapılan hüzünlü ama başı dik türkü sünü dinledi...
Ah, Bir Ataş Ver
Ah, Bir Ataş Ver, Cigaramı Yakayım
Sen Sallan Gel, Ben Boyuna Bakayım
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Uzun Olur Gemilerin Direği
Ah, Çatal Olur Efelerin Yüreği
Ah, yanık olur Anaların yüreği
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ah, Ataşı Gavur, Sinem Ko Yansın
Arkadaşlar Uykulardan Uyansın