Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

18 mart çanakkale şehitleri anısına

MeKa

Banned
Local time
13:46
Katılım
13 Mart 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Konum
AINIKIAIRIA
Bilgisayarımda format olayı nedeniyle iki gündür ekleyemedim ve konuyu açamadım.Kısmet bu güne imiş.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZ İÇİN:


İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN Açılmasını Bekleyiniz





ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE




Şuheda gövdesi , bir baksana dağlar taşlar ...
O , rüku olmasa , dünyada eğilmez başlar ,

Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor ;
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor !

Ey , bu topraklar için toprağa düşmüş asker !
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer .

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid' i ...
Bedr' in aslanları ancak bu kadar şanlı idi ...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın ?
" Gömelim gel seni tarihe !" desem , sığmazsın .

Herc ü merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab ...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab .

" Bu , taşındır " diyerek Kabe' yi diksem başına ;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına ;

Sonra gök kubbeyi alsam da , rida namiyle ,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle ;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan ;
Yedi kandilli Süreyya' yı uzatsam oradan ;

Sen bu avizenin altında , bürünmüş kanına ,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına ,

Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem ;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem ;

Tüllenen mağribi , akşamları sarsam yarana ...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana .

Sen ki , son ehl-i salibin kırarak savletini ,
Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin' i ,

Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran ...
Sen ki islamı kuşatmış , doğuyorken hüsran ,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın ;
Sen ki , ruhunla beraber gezer ecramı adın ;

Sen ki ; a' şara gömülsen taşacaksın ... Heyhat ,
Sana gelmez bu ufuklar , seni almaz bu cihat ...

Ey şehid oğlu şehid , isteme benden makber ,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber .
Mehmet Akif Ersoy (1873 - 1936 )

L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif


Çanakkale

Allah Allah nidalarıyla patladı toplar
Gümbür gümbür;
Zehir oluyor onlara bu yollar
Yer gök karışmış sanki kıyamet
Gözyaşlarında kalır
Vuslat dolu azamet

Çanakkale geçilmez der tüm gönüller
Anlamaz bu nidayı o yabancı eller
Yer gök karışmış
Üstüme üstüme gelir düşman
Savaşırız amansızca
Düşmana vermeyiz ferman

Gözlerimden yaşlar dökülür Mehmetciğin;
Kanının son damlasına kadar
Savaşacaktır kardeşliğin
Namahrem ele sürdürmeyecektir
Namusunu
Allah Allah nidalarıyla
Çevirir topun namlusunu

Ölse de vermez
Canı pahasına bu vatanı
Anlar o zaman
Vatanında kefensiz yatanı
Taş, toprak, vatan, millet
Bizimdir ,bizim kalacak illelebet. Selim Özşahin

8UKpPPaC.gif
8UKpPPaC.gif
8UKpPPaC.gif


Çanakkale

Çanakkale Şehitlerine

Çanakkale! Çanakkale!
Mehmetçik dönüşmüştü sele
Allah diye yürüdü bir kere
Dur demek mümkün mü o şanlı askere

Vatan evlatlarının can verdiği yer
Yedi düven denilen şer
İşte Çanakkale, işte asker
Tarihte görülmemiş böyle zafer

Candan, canandan geçmiş asker
Şehitleri selamlıyor peygamber
Cennete kapıdır yattığın makber
Melekler posta posta Hüda'dan gelir haber

Tarihi kin. Garbın gelişi
Halâ unutamamış o büyük zaferi
Türk anası nasıl doğurmaz Fatih'i
Çanakkale Hakkın zaferi

Şehitlerin kanıyla kızaran toprak
Bağrında yatanlar öyle şanlı öyle pak
Şehitler saf tutmuş Conk bayırına bak
Ataların geliyor, Ey Türk ayağa kalk.
Zekai Uz

X7hiYMPY.gif

L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif
L4cFAoJ6.gif



Onlara ölmeleri emredildi , hepsi birden , gözünü kırpmadan öldüler….

DÜNYA ASKERLİK TARİHİNİN EN KAHRAMAN BİRLİĞİ

57.ALAY


20 Ocak 1915'de Mustafa Kemal tarafından komutası üstlenilen tümen, biri 7. Tümenden 57. Piyade Alayı ile ikisi Acemileri yetiştiren Depo Alayı'ndan kuruludur. O, askerlerine savaş gücü vermeye çalışırken, müttefik çıkartması tehlikesini yakın gören Başkomutan Vekili, "bu iki alay yetişmemiştir" diye acemileri İstanbul'daki 6. Kolordudan 72. ve 77. Alaylara değiştirdi.Daha bu alaylar gelip tümen kuruluşunu bitirmeden, 57. Piyade Alay ile hareket emrini aldı. Vapurla Tekirdağ'dan Maydos'a yola çıktı
(24 Subat 1915).
Gelibolu’ya ulaşan Mustafa Kemal , kendi tümeninden 57. Alay’ı Sarafim Çiftliğine, kalan birliklerini de geldikçe Maydos bölgesine tertiplemeye başladı. Bölgeyi gezerek 26. Alay’ı Seddülbahir, 27. Alay’ı Kabatepe kıyılarına yerleştirdikten sonra , Seddülbahir'e bir de akıncı müfrezesi çıkardı.
24-25 Nisan akşamı,çıkarmanın ilk günü, İngiliz ve Anzak kuvvetleri Arıburnu’ndan karaya çıkmaya başlamışlardı.Bu bölgede kıyı gözetlemesi yapan bir Türk takımının direnişine karşın, kıyıdan belli bir noktaya kadar ilerlemeyi başardılar.Bölge yakınlarındaki 27 Alay’ın ise sahile geniş birşekilde yayılmış olması da karşı koymayı oldukça güçleştiriyordu.Bu sırada Bigalı köyü’nde bulunan ordu yedeği 19.Tümen Conkbayırı yönünde tatbikat yapmakta idi.Top seslerinin duyulmasıyla 19.Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Ordudan emir gelmemiş olmasına karşın girişimi ele alıp tüm sorumluluğu yüklenerek, 57.Alay’ı bir batarya ile Kocaçimentepe yönünde harekete geçirdi. Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı’na çıktığında, Arıburnu kesiminden bazı askerlerin çekilmekte olduklarını ve düşman birliklerinin de bunları izlediklerini gördü.
O anı Mustafa Kemal , Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı görüşme sırasında şöyle anlatmaktadır:

Mustafa Kemal 57.Alay'ı bir batarya ile Kocaçimentepe istikametinde harekete geçirdi. Kendisi de durumu izlemek için Conkbayırı'na çıktığında Arıburnu tarafından erlerin çekilmekte olduğunu görünce olayı şöyle anlatır.
"Niçin kaçıyorsunuz?" dedim
"Efendim duman" dediler
"Nerede?"
"İşte, diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Filhakika düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve kemali serbestiyetle ileri doğru yürüyordu." diye ekler. Askerlere
"Dumandan kaçılmaz" dedim.
"Cephanemiz kalmadı" dediler
"Cephaneniz yoksa, süngünüz var," dedim. "Ve bağırarak süngü taktırdım. Yere yatırdım... Kazandığımız an bu andır" diye anlatır.

Bu sırada Türk askerleri mevzi alınca karşı taraf da mevzilenir ve 57.Alay’ın öncü bölüğünün Conk Bayırı’na yerleşmesi için süre kazanılmış olur.Bu an Çanakkale Savaşı’nın kilit anıdır.Çıkarmanın hızı kesilmiştir.Daha sonra, Kolordu Komutanı Esat Paşa’nın izniyle, 27. Alay’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya geçmek üzere 57.Alay'a şu emri verir :

“ Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.”

25 Nisan 1915 günü, vakit ikindiye yaklaşırken, ilk çıkarma kademesi olan tümenin sahile çıkışı da tamamlanmıştır. Ne var ki, 27. Alayın birlikleri ve 57. Alayın yaptığı karşı saldırı ile süngü hücumları sonucu Anzaklar çok sayıda kayıp vermiş ve sahile çekilmişler, kritik ve endişeli anlar yaşamaktadırlar. Gene de gün batarken, Anzak Kolordusu’nun sahile çıkan Tümeni, Arıburnu’nun sarp yamaç ve tepelerinde yerleşme olanağı bulur. Bu tarihten başlayarak harekat, 1915’in Ağustos ayına kadar dört ay boyunca, Conkbayırı- Kocaçimentepe-kabatepe bölgelerinde, tarafların karşılıklı saldırı ve özellikle gece yapılan süngü hücumlarıyla, yakın boğuşmalar şeklinde ve çok kanlı çarpışmalarla geçecektir.
Arıburnu'nda görev yapan 27. Alayımızın yardımına koşan birliklerimizin bazıları dağılınca, 57. Alayımız daha geniş bir araziye yayılmak mecburiyetinde kaldı; dolayısıyla yoğunluğu azaldı. Kumandanı Kurmay Yarbay Hüseyin Avni şehit oldu. Kumandayı ele alan Kurmay Binbaşı Yusuf Ziya da şehit olunca alay müftüsü Hasan Fehmi kumandan oldu; o da şehit düştü. Kumandanları şehit düşen birlikler Arıburnu sırtlarında düşmanı durdurmak için canla başla savaşıyorlardı. Bombalarla düşmana saldıran Nazif Çakmak (Fevzi Çakmak'ın kardeşi) şehit düşerken, ardından gelen 57. Alay'ın 6. Bölüğü ile, Anzak Kolordusu'nun 3. Alayı'nın 4. Bölüğü süngü ve dipçiklerle birbirlerine girdiler.

***

Sisli bir nisan sabahı 57. Alay komutanı araziye yayılmış beyazlıklar görür ve takım komutanına bu beyazların ne olduğunu sorar. Takım komutanı, sabahleyin düşmana hücum emrini almış 57. Alay'ın, Rablerinin huzuruna temiz çıkmak için çamaşırlarını yıkadıklarını söyler; bu beyazlıklar, onların ak niyetleridir, der.
Mustafa Kemal'in ,Yarbay Hüseyin Avni Bey'in ve silah arkadaşlarının Türk ulusu için yaptıklarının unutulması mümkün değildir.


*********************

Kolordu komutanı esat Paşa'nın izniyle 27. Alay'dan geriye kalan birlikleri de emrine alan 19. Tümen komutanı Mustafa Kemal, saldırıya geçmek üzere 57. piyade Alayı'na şu emri verir : "ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir."
Bunun üzerine, bütün Alay, gözünü kırpmadan kendisini feda eder.

"Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor."

Savaştan sonraki madalya töreninde 57.P.Alayı'nın temsilcisi çağırılır.
Alay'ın tamamı şehit olduğu için kimse ortaya çıkmaz. Bu durum orada bulunanları çok hüzünlendirir, madalya bir SANCAĞA takılır.

Avustralya'daki Melburn Müzesi'nde sergilenen 57.P.Alayı'nın sancağı altında şunlar yazmaktadır : "Bu Alay Sancağı Gelibolu'daki savaş alanından getirilmiş; ama esir edilememiştir. Çünkü, Türk Ordusunun milli geleneklerine göre bir Alay'ın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu Sancak sonuncu askerin öldüğü yerdeki bir ağacın dalında asılı olarak bulunmuştur; Kahramanlık göstergesi olarak karşınızda duran TÜRK ALAY SANCAĞI'nı selamlamadan geçmeyiniz."

Çanakkale savaşında, siperde nöbet bekleyen Türk askerlerinden biri çevresine bakınırken biraz uzakta, ağaca doğru çıkan bir yılan görür. Yılanın çıktığı yerde bir kuş yuvası vardır. Anne kuş, tehlikeyi görür ve çırpınmaya başlar, sonra uçar gider. Yılan yuvaya iyice yaklaşmıştır.

Tam bu sırada anne kuş tekrar ortaya çıkar. Yılanla mücadele ediyor gibi görünür. O sırada yılan aniden yere düşer. Asker merak edip ağacın dibine gittiğinde yılanın ağzında bir akrep bulunduğunu görür. Anne kuş, akrebi yılanın ağzına atmıştır.

"Kahramandır soyumuz, bize kefen biçilmez ;
Düşmana öğüttür : ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
! "

Türk Ulusunun, yurdumuza yılan gibi süzülüp girmek isteyen düşmanlarla savaşı bitmemiştir. "Çanakkale geçilmez!" sözünü düşmanlarının belleklerine kazıyan ulusumuz, ana yurdunu koruduğu gibi ana dilini de korumasını bilecektir.
Türk bayrağı, gönüllerimizden indirilmeyecektir.

8UKpPPaC.gif




Sizleri hiç unutmayacağız ...

RUHLARI ŞAD OLSUN !!!
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst