- Katılım
- 4 Aralık 2006
- Mesajlar
- 34
- Tepkime puanı
- 17
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Sıkıntılarımızın temeli
İnkârı mümkün olmayan temel gerçek, millî ve manevî değerlerimizdeki erozyondur.
Ve şu anda sıkıntılarımızın temelinde bizi bize inkâr ettirmek ve bu yol ile bizi bilerek eritmek hedefi yatmaktadır.
Ve ilk hedef İslamın birleştirici özelliğini saf dışı bırakmaktır.
Kendi bozulmuş dinlerini savunamayan misyonerler ve bunların İslam ülkelerindeki ajanları, İslamiyete insafsızca saldırmaktadırlar.
Son yıllarda ilim, fen bilhassa fizik ve astronomi sahasında çok önemli gelişmeler karşısında Allahü teâlâyı inkâr edemeyen dinsizler, taktik değiştirerek âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli şan ve şerefi çok üstün Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve O’nun en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’e saldırmaktadırlar.
Japonya’nın Batı’dan istifadesi Tanzimattan sonra 1850’de başlar. Japonlar millî ve manevî değerlerini terk etmediler.
Batı’nın sadece teknik, bilim ve metotlarını aldılar ve Japon halkı ile bütünleşerek onlara rehber oldular.
Oysa Jön Türkler, İttihat Terakki ve onların günümüzdeki vârisleri olan bazı Türk aydınları Batı’nın bize uymayan örf ve âdetlerini aldı, milleti hor gördüler.
Ancak Türk halkı evrensel ya da milli olmayan kültür değerlerini kabul etmeye zorlanamaz.
İkinci Dünya Savaşında yerle bir olan Japonya ve Almanya, yabancı kültürlerden uzak kalabildikleri ve kendi kültürlerinden ve mazilerinden güç aldıkları için toparlanmış ve süper güç olmuştur.
Son 250 yıldır yaşadığımız olaylar, kaybedilen büyük imparatorluk, bir türlü tamamlayamadığımız kalkınma olgusu, bitiremediğimiz anarşi ve terör, kuramadığımız siyasi denge için yüzlerce sebep sayılmış olsa da asıl temel sebep şark- garp kavgasıdır.
Türkiye coğrafyasına bizim dışımızda hükmetmek ve sahip olmak hevesinden vazgeçmeyen ve asla vazgeçmeyecek olanların ısrar ve inatlarının sonucudur.
Ortak paydaları Türk ve İslam düşmanı olanlara göre:
Demokrasi=Milli bütünlüğümüzü tehdit eden yıkıcılığa göz yumma;
Çağdaşlık=İslamdan ve maziden kopma, milli kültürümüzü terk ederek Batı kültürü içinde erime, kozmopolitlik=köklerimizden kopmadır.
Son söz olarak şunu söylemek istiyorum: Haçlılar artık içimizdedir.
M.Necati Özfatura
İnkârı mümkün olmayan temel gerçek, millî ve manevî değerlerimizdeki erozyondur.
Ve şu anda sıkıntılarımızın temelinde bizi bize inkâr ettirmek ve bu yol ile bizi bilerek eritmek hedefi yatmaktadır.
Ve ilk hedef İslamın birleştirici özelliğini saf dışı bırakmaktır.
Kendi bozulmuş dinlerini savunamayan misyonerler ve bunların İslam ülkelerindeki ajanları, İslamiyete insafsızca saldırmaktadırlar.
Son yıllarda ilim, fen bilhassa fizik ve astronomi sahasında çok önemli gelişmeler karşısında Allahü teâlâyı inkâr edemeyen dinsizler, taktik değiştirerek âlemlere rahmet olarak gönderilen güzeller güzeli şan ve şerefi çok üstün Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) ve O’nun en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’e saldırmaktadırlar.
Japonya’nın Batı’dan istifadesi Tanzimattan sonra 1850’de başlar. Japonlar millî ve manevî değerlerini terk etmediler.
Batı’nın sadece teknik, bilim ve metotlarını aldılar ve Japon halkı ile bütünleşerek onlara rehber oldular.
Oysa Jön Türkler, İttihat Terakki ve onların günümüzdeki vârisleri olan bazı Türk aydınları Batı’nın bize uymayan örf ve âdetlerini aldı, milleti hor gördüler.
Ancak Türk halkı evrensel ya da milli olmayan kültür değerlerini kabul etmeye zorlanamaz.
İkinci Dünya Savaşında yerle bir olan Japonya ve Almanya, yabancı kültürlerden uzak kalabildikleri ve kendi kültürlerinden ve mazilerinden güç aldıkları için toparlanmış ve süper güç olmuştur.
Son 250 yıldır yaşadığımız olaylar, kaybedilen büyük imparatorluk, bir türlü tamamlayamadığımız kalkınma olgusu, bitiremediğimiz anarşi ve terör, kuramadığımız siyasi denge için yüzlerce sebep sayılmış olsa da asıl temel sebep şark- garp kavgasıdır.
Türkiye coğrafyasına bizim dışımızda hükmetmek ve sahip olmak hevesinden vazgeçmeyen ve asla vazgeçmeyecek olanların ısrar ve inatlarının sonucudur.
Ortak paydaları Türk ve İslam düşmanı olanlara göre:
Demokrasi=Milli bütünlüğümüzü tehdit eden yıkıcılığa göz yumma;
Çağdaşlık=İslamdan ve maziden kopma, milli kültürümüzü terk ederek Batı kültürü içinde erime, kozmopolitlik=köklerimizden kopmadır.
Son söz olarak şunu söylemek istiyorum: Haçlılar artık içimizdedir.
M.Necati Özfatura
