Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

RIFAT ILGAZ Siirleri

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
SARIYAZMALI

Ya dertlisin, ya sevdalı…
Eşsiz kalmış keklik misin?
Uçamazsın, sekemezsin.
Alan almış, satan satmış
Beşik kertmesi başın bağlı
Başını alıp gidemezsin!

Yavru kuşum, bu sendeki güzellik
Başlık mıdır, harçlık mıdır babana!
Değerini biçen biçmiş
Kız evlatsın, eğeceksin boynunu
Şerbetini içen içmiş
Davul zurna gideceksin yabana!

Gelin değil yoz tarlada ırgatsın,
Kadın değil, ana değil, kul, köle.
Kargacaklı'm, Aybasanlı'm, Malyaslı'm,
Babandan mı miras sana bu çile?
Bir çile ki soydan soya,
Bir acı ki anadan kıza.
Yârin gider gurbet ele bekle, dur.
Kiminin künyesi Kore'den gelir,
Kiminin mektubu Alamanya'dan,
Kuşun kanadında gelir, okunur.
Bir gece yarısı çalınır kapın
Alıp götürürler erkeğini,
Kaçak mıdır, kaçakçı mı bilmezsin,
Yüreğine kızgın hançer sokulur.
Uyku girmez kalan* yaşlı gözüne
Gökte misin, yerde misin
Bekleyişin ezgi olur, açılır,
Türkü olur yaprak yaprak dökülür:
"Pencerelerde perde misin?"

Kara kışta limon fidesi gibi
Isıtırsın yetimini koynunda.
Boynu bükük büyütürsün yavrunu.
Avucu kınalı, gözü sürmeli,
Tabanı nasırlı, eli kazmalı,
Kara toprak ellerinde un ufak…
Ellerinde bir tek tohum
Dolu dolu, sarı sarı bir başak!

Al paçalıklı sırtı küfeli,
Başı çifte çifte sarıyazmalı
Siler gibi alın terini çevrene
Bu kara yazıyı alnından silip
Kendi özyazını, kendin yazmalı!

(Cide, 1978)
Kulağımız Kirişte adlı şiir kitabından 1983

Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
SELİNTİ

Sen yedi denizin selintisi
Acımasız karayellerle gelen
Bir kıyıda yorgun
Islak kumların üstünde unutulmuş.

Kendi çoğalmışlığında
Hep böyle tek başına
Sen, çocukluğum,
Erken büyümüşlüğüm!

Defnelerce düş gücüm,
Yenilmişliğim direncim
Gel-gitlerle sürüp giden!

İki elim iki cebimde
Kıyılarda gün boyu dolaşırken
Çiğnenmemiş kumların üstünde
Yeniden bulduğum!

Son ürünüm,
Esintilerle gelen yontu
Doğadan bana son ödül
Ölü dalgaların unuttuğu!

Ocak Katırı Alagöz adlı şiir kitabından 1987



Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
SEN BU ÇERÇEVEDE

Kim çekmişse çekmiş bu resmini.
Kendinden de renkler katmış çekerken.
Daha çok doğa koymuş içine,
Deniz koymuş, yosun koymuş.
Yüzün deniz mavisi,
Gözlerin yosun yeşili!

Hele bu dut ağacından çerçeve…
Her bakışımda şaşırtan beni
Becerisi değil de yapanın,
Beğenisidir daha çok,
Sana giden ağacı bilmesi…
En dillisini seçmiş doğrusu,
Dut da sözlü ağaçtır haaa!..
Mavilerinle, yeşillerinle,
Daha bir başka duruyorsun içinde…
Çerçevene çok yakışıyorsun,
Yalnızlığıma uyduğun gibi…



Neresinden başlayayım,
Çerçeveyle bütünleşen resminin?
Senin güzelliğini mi öveyim önce,
Esintili, deniz gibi değişkenliğini mi?
Tutup bu kıyılarda resmini çekenin
Sanatını mı dile getireyim,
Yoksa yaratıcısını mı çerçevenin?
Bakışlarımdadır diye anlamın tümü
Yalnızlığımla mı övüneyim?

Hep bu aylarda… Hava birden karardı da
Bir poyraz koptu mu Balıkkayası'ndan,
Sökülür gider içimdeki tüm ağrılar
Poyraz da sağlam havadır haaa!..

Hiç şaşmaz kardır arkası…
Seni alır da karşıma, yosun yeşili
Gözlerine dalar giderim.
Yitirdiklerimi ararım maviliğinde.
Yollar, beller kapalıdır artık,
Deniz bile kar altındadır.
Gemiler barınakta çifte demirli…
Ne akım, ne yüksek gerilim,
Kenti saran karanlık, kar altında…
Bir tek mumdur seni diriltip yaşatan
Yetiş benim düş gücüm, göster kendini!

Çarmıha gerilmiş gibisin karşımda
İsa mısın, Meryem mi, belli değil…
Ben miyim, dört duvarla kuşatılan,
Sen misin düşünen, Şevki Usta'nın çerçevesinde?
Düşlerim mi, yaşamım mı,
Şu eriyen mum ışığında!..


(Cide - Avcılar, 1979 -1983)
Kulağımız Kirişte adlı şiir kitabından 1983




Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
SENİN NEYİN EKSİK?

Boyun bosun yerinde,
Omuzların adamakıllı geniş.
Uykusuz bırakır şu pazular
On sekizindeki kızı.
Kaç para eder,
Usta bir makastar elinden çıkma
Bir kat esvabın yok, çivide asılı,
Şöyle işten çıkınca giyecek;
Keyfince ısmarladığın
Bir çift ayakkabın yok!
Boşta mısın, hayır!
İşin ıvır zıvır iş mi?
Kim demiş!
On saat ayak üstünde
Dizlerine kara su iner.
Yaz demez, kış demez,
Savurursun balyozu
Kan ter içinde.
Bekârsın, delikanlısın,
Yıkanmış ütülenmiş iki gömleğin
Niçin olmasın?
Topkapılı'm, Tatar Ali'm,
Soyun Bitpazarı'nda,
Giyin Bitpazarı'nda!


Yaşadıkca adlı şiir kitabından 1948


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
SULARDA GÜNEŞ OLMAK

I

Kıyıda kum çakıl yosun. Gidenlerden
Boşuna değil martıların hırçınlığı
Köprülerin altından geçen sular var ya
Kürsülerde lâfını ettiğimiz
Biraz da köprülerin üstünden akmalı

II

Yeşilin sarıya dönüşü korkutmasın seni
Morarıp silinmesi maviliklerin
Kırmızının akıp gitmesi damarlarından
İşimiz kolay değil o denli
Kargaların içgüdüsel ölmezliğine inat
İnsanca ölebilmeli

III

Ne ilkyaz bulutlarında yıkanan
Bir mezar taşısın uzun ömürlü
Ne kış güneşinde silkinen selvisin
Bir mezarlık değilsin anıların gömüldüğü
Yeşilin bitkiselliğini sürdürmeye gelmedin

IV

En güzel sarılarda düşsel
Bir ayçiçeği güneşte tek başına
Bir de karanlık sularda güneş olmak
Bu daha güzel


Güvercinim Uyur mu adlı şiir kitabından 1974



Rıfat ILGAZ​
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
ŞİİRDE

A. Kadir'e
Önce şiirde sevdim kavgayı
Özgürlüğü kelime kelime şiirde.
Mısra mısra sevdim yaşamayı,
Öfkeyi de, sevinci de…
Senin ışıklı günlerin,
Benim iyimser dostlarım
Hepsi hepsi şiirde.
Ne varsa yitirdiğim…
Bütün bulduklarım şiirde.
Kafiyeden önce gelen
Sevgilerimiz mi sade,
Sürgün de var
Hapis de.
Devam adlı şiir kitabından 1943


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
İÇELİM!

İşte bir aradayız!
Sağlığından haber beklediklerimiz yanımızda,
Ve aramızda uzun zamandır
Yüzünü görmediklerimiz!
Kimimiz mahpustan dönmüşüz
Kimimiz sürgünden!
Bu akşam keyfimiz yerinde,
Günlük dertlerimizden sıyrılmışız,
Nasıl kazanıldığını unutmuşuz paranın
Elimiz o kadar açık;
Harcayalım neşemiz için!
İyisi gelsin şarabın,
Yüklü olsun mezeler!
Nöbetçisiz geçiyor akşamımız demek,
Kilitsiz, demir parmaklıksız;
İstersek burda keser konuşmamızı,
Çıkarız kol kola, kelepçesiz.
Dolaşırız canımızın çektiği sokakta.
Özlemini çekmişiz uzun zaman
Dostların ve aydınlığın.
Duymuşuz her çeşit yanızlığı
Tek başımıza.
İki çift lâf etmenin karşılıklı,
Ne demek olduğunu öğrenmişiz.
Konuşalım,
Bir suç olduğunu bilerek her sözümüzün.
Güzel günlerin yaklaştığını söyleyelim,
Dört yanımızı kollayarak.
Ne olacak, bilir miyiz birazdan?
Belki hesabı sorulacak neşemizin.
Kaldıralım son kadehleri,
Ayrılalım arkadaşlar,
Ayrılırken öpüşelim!

Yaşadıkca adlı şiir kitabından 1948



Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
İSTEKLERİMİ ANLATIYORUM

Hastanenin saçağına kuşlar konuyor
Güvercinler, gözleri umut yeşili

Gidemem ciğerlerim yetmiyor solumaya
Bu ayaklar benim değil ne zamandır
Kolum kanadım sensin anlamıyorsun
Özgürlüğüm, aydınlığım, inancım
Hepsi senden mutluluğum gibi anlasana

Yolumuzu düşman bakışlar çevirmiş
Dişli geceler inmiş çevremize

Gözlerindeki parıltı ışıtsın yolumu
Hızımızı yitirmeden öfkemizi tüketmeden
İnsanca bir şeyler katalım sevgimize
Gecelerden birlikte çıkalım ister misin
Işığı birlikte aramamız güzel olacak

Yataklarda sıramı beklemekten usandım
Al götür bırakma beni ölümle yüz yüze
Seni görmeliyim yanımda savaşırsak
Eksiksem bir şeyler kat sevginden
Yüreğindeki sıcaklıkla bütünle beni

Yorgunsam gücünden ekle dirileyim
Bitkinsem sağlığından ver cömertçe
Aşıla yaşama tutkundan
Büyük ülküler için elimden tut
Al götür beni gerçeklerin çağrısına



(1961)
Soluk Soluğa adlı şiir kitabından 1962
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KARA TAŞ ÜSTÜNE

Bu kahır dolu şehirde
Bir Nasip Teyze vardı.
Başucumuzda sevgi
Kapımızda sabır,
Ortaktı çilemize.

İçeride umudumuz ekmeğimiz,
Sıcak yatağımızdı dışarda.
Güzel günlerin peşinde
Soluk soluğa yaşadı,
Gözüpek, ağzı sıkı.
Kapısı dosta açık;
Kapandı yüzümüze.

Bir Nasip Teyze vardı
Bizim Nasip Teyze'miz.
En değerli şeyini bize…
Bize dünyasını bıraktı.


Devam adlı şiir kitabından 1943
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KARDEŞLİK

Okullarda hep kardeşiz,
Şaban kardeş, Ali kardeş, Osman kardeş
Yıldız kardeş, Sevil kardeş...
Hele hele kitaplarda.
Şan kardeşi...
Kan kardeşi, din kardeşi...

Durmadan kardeş üretiyoruz.
Tilki kardeş...
Karga kardeş...
Biri peynirimizi kapar,
Biri tavuklarımızı yer!

Tüplerde mi üreteceğiz,
Kendi öz kardeşimizi?

Benim saygıdeğer Hoca'm
Tabancasız kardeşliği öğret bize,
Kafeteryalarda.
Alfabe'den Anayasa'dan önce
Kurşunsuz sevişmeyi!


Ocak Katırı Alagöz adlı şiir kitabından 1987
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KARTON KULELERDEN

Tükenen bir şey vardı yerine koyamadığınız
Kurşundan bir bulut düşlerinizin üstünde
Sınırları aşıyordu barut dumanları
Tıkalıydı ciğerleriniz duymuyordunuz

Çekirge sürülerini beslerken ulusça
Simitsiz büyüyordu çocuklarımız
Ellerimizde karne, açtık belgeli
Kitaplarda bir şefin resmi vardı büyük
Alfabeyi sökmüş, okuyup yazıyordunuz
Sofralarınızda bolluk
Kuşsütüne karışmıştı yalanlar
Yiyordunuz içiyordunuz
Yaşamıyordunuz ki
Serçenin kursağında tohum
Balıktınız martının gagasında
Göreviniz alın terine yergi
Uyurgezerlere dümtekti
Her sokak kendi türküsünü söylerken
Susardınız dört yol ağızlarında
Alanlarda görünmezdiniz
Ustaydınız güpegündüz düş görmekte
Karton kulelerden baktınız gerçeklere
Karataş yosunlanıp yeşeredursun
Siz mermerler gibi aktınız

Ölüm sınırlara gelmiş dayanmıştı
Çağ dışı olmuştunuz gençliğinizde
Mezar taşlarınızla kucak kucağa
Takvimlerde oğlak burcu
Dedenizin belinde kuşaktınız


(1973)
Güvercinim Uyur mu adlı şiir kitabından 1974

 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KASABAMIZ


Martıların düşürdüğü tohumdan
Filizlendiğine inandığım kasabamız
Yosun kokardı evleri
Çarşıları midye kokardı
Çekirdeği çölden gelen mesçitin
Boy attığına şaşardım
Bu deniz yüklü havada
Nedense gelişemedi bir türlü
En şirin yerine dikilen
İrili ufaklı mezar taşları

Belki de ölüler böyle istiyor.



Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KISALAR, KÖSELER

Gelmişler de bir araya
Ermişler, ermemişler,
İşlerini yoluna koymak için
Sırt sırta direnişe geçmişler.
Sırt üstü gidince de,
Düşmez kalkmaz
Bir hacıyatmaz, demişler

Yeni baştan
Geçebilmek için direnişe
Bir fırın ekmek yiyedursunlar
Bu arada
Yüceltmek isteyenler ünlerini
Güçlerini çenelerine verip
Korkağa çıkarmışlar adımızı.
Öyle ya,
Biz korksak onlar yüreklenecekler…
Eee bu da bir avuntu,
Bu da bir umut!
Ama ne yapsın Sultan Mahmut!
Zaman durmuyor ki durduğu yerde…
Şu ırmaklar var ya, şu akarsular
Neden tersine akmakta?

Bakıyoruz, kısırlar daha kısır
Sinsiler daha sinsi.
Cüceler, bücürler,
Küçükler, daha da küçük…
Ah hele onlar,
Yaşamadan kimliklerini eskitenler!


(İstanbul, 1982)
Kulağımız Kirişte adlı şiir kitabından 1983
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KİTAPLAR

Üç odalı bir ev kiraladığım gün,
kurtulacak kitaplarım
merdiven altındaki şeker sandığından.
Belki de gün geçtikçe,
tabanında halı döşeli
bir kitaplığım olacak.
Benden söz açıldı mı
önce kitaplarımın sayısı söylenecek
sonra baremdeki derecem…
Bense her şeyden uzak,
kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım!
Evde bulunmadığım günler
"Meşgul!" diyecek beni soranlara
güler yüzlü hizmetçim.
Başka bir gün masamın başında
en kalın kitabımı okur görünürken
bastıracak misafirlerim…
En yakın dostumun bile
dalgın dalgın bakıp yüzüne
ismini soracağım!
Çıkarırken gözlüğümü
eski mahalle arkadaşıma
"Nerede tanıştıktı,
yabancı gelmiyor yüzünüz?" diyeceğim;
dalgınlığım onları güldürmeyecek.
Sorarlarsa dünyanın gidişini
duvardaki büyük adam resimlerine bakarak
Eflâtun'dan satırlar okuyacağım.


Yarenlik adlı şiir kitabından 1943


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KOMŞULUK

Derdimiz bize yeterken
komşulardaki de tuz biber eker,
Kâtiplerde gürültü çıkar
çorap yüzünden,
tasası bizim evdekilere…
Malmüdürüne nüzül iner
bir tahkikat sonunda
derdini bizimkiler çeker,
bozulur ağzımızın tadı…
Ev dediğin dırıltısız olmaz
hele böyle günde…
Bizim de kendimize göre
gürültümüz eksik değil;
küçük başın küçük derdi.
Hırlaştığımız olur
et yüzünden, ekmek yüzünden,
bakarsın düşüvermişiz
komşuların diline…
Zaten saklayamadı iç yüzümüzü
raptiye ile tutturduğumuz perdeler,
sırrımızı bilmeyen kalmadı…
Gördüler tencereye tavaya
fazlaca işimizin düşmediğini…
Çamaşır günlerinde öğrendiler
donuma gömleğime kadar.
Söz oldu soğuk günlerde
yatakta roman okuduğum…
Hele sülâlemizdeki sadelik
gitmedi kimsenin hoşuna…
Ne olacaktı,
yedi atası devletli olmazdı ya
bodrum katındaki kiracının.


Yarenlik adlı şiir kitabından 1943


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
KUŞ MİSALİ

I

Ortada hesap yanlışlığı yok,
Yavrumuz vakitsiz doğdu:
Tam sekiz aylık.
Bilmem ne vardı acele edecek?
Sekiz aylık çocuk yaşamazmış,
Bunu da bizim gibiler söylüyor;
Belki yaşadığı evler bulunur,
Zor yaşar bunun dokuz aylıkları
Bizim buralarda.
Ne yapalım, yetmezse ömürcüğü,
Daha bir tane var geride.
Onu büyütürüz ister istemez.
O da bizim kadar düşünceli
Memnun görünmüyor gelenden.
Bilse hiç üzülmeyecek;
Söylemeye dili varmıyor ebenin
-Evlattır ne de olsa-
Misafire benziyor, yazık.
İş, erken doğmakta değil,
Gelmişken yaşamakta…
Eziyet bize yaptığı,
Hazırlayınca çekip gidecek,
Bezini muşambasını.
Kolayına ısınmıyor odamız,
Buz kesiliyor elleri, ayakları;
Sıcak şişeler mi koymalı dersin,
Pamuklara mı sarmalı?
Akşama sabaha yolcudur.
Artık annesini de istemez oldu,
Minneti kalmadı kimseye.


II

Sekiz aylık çocuk bu kadar yaşarmış,
Dört gün yaşadı.
Çok bilmiş insanlar gibi
Gitti sabaha karşı…
Haber verince bekçiye,
Soruldu ekmek karnesi.
Doğuma bakarak,
Yerinde buldular ölümü
Hemen izin çıktı gömülmesine.
Dört gündür, soğuktan,
Su yüzü görmeyen yavrumuz,
Geleneğe uygun yıkandı.
Çıkarken kucakta
Bulamadı beklenen gözyaşını.
Çocuklar düştü arkamıza,
Yüzü kirli çocuklar…
Dört yanımı saranlara,
Su dökenlere, yasin okuyanlara
Dağıttım son meteliğe kadar.
Ayın sonunda gitti en kötüsü,
Kaldı ebenin parası aybaşına.
Vakitsiz doğduğu gibi,
Bildi vakitsiz ölmesini yavrucak,
Gitti kuş misali!

Yaşadıkca adlı şiir kitabından 1948



Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
GENÇLİK PARKI



Bütün sokakları bu kentin Gençlik Parkı'na açılır
Bir sevgi ilkyaz sıcaklığında
Bir türkü yükselir uygarlıktan yana
Halktan yana emekten yana bilimden yana
Alır karamsarlığımızı götürür
Mavilikte açılır tomurcuk
Bir halı dokunur yurt güzelliğinde
Geleceğin yollarına serilir
Genç dediğin boy atmalı özgürlüğe doğru
Büyümeli yılların kısırlığında böyle dik
Gün ışırken yerini almalı en önde
Gençlik Parkı'nda coşkudan bayrak çekilmeli

Nerdensiniz yitik umutlarım hangi çıkmazda
Katılın bu aydınca şenliğe korkusuz
Tükenmiş yalanı tutsak bilimin
Susmuş ayakların sünepe ezgileri
Bütün atılımlar gerçekten yana uyumlu
Gökyüzü kızarmış gençlik ateşinden
Evrene kardeşlik getirmeli bilim dediğin
Yücelik getirmeli halkımıza mutluluk getirmeli
Çözmeli kişiyi paslı zincirinden

İşte beklediğin düş gözlerinin önünde
Uysun adımların çağının gidişine
Uysun adımların çağrısına gerçeklerin
Başının içinde ilkyaz bulutu
Altın toprak üstün yaprak
Gençlik Parkı'ndasın

(1968)
Karakılçık adlı şiir kitabından 1969


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
GİDENLERİ ANLATIYORUM

İştahımın gücünden arta kalan
Yarım dilim ekmekten utanıyorum
Açların boyun büktüğü memlekette
Kişi özgürlükten lâf etmemeli

Sevince alabildiğine sevmeli
Yoksun sevgilerle değil böyle
Bir elmayı dişler gibi diri diri
Ama genç ama ak saçlısın
Evrene bir şey katmalı sevdin mi

İnsan içince tam içmeli
Sıyrılmalı bozukdüzenliğinden
Mutluluktan bir şeyler getirmeli

Sıra sıra yataklardan utanıyorum
Umutsuz sönüp gidenlerden
Gözler bakarken ateş böcekleri gibi
Mayıs gecelerinden ses vermeli

Kişi ölecekse insanca ölmeli
Böyle tutsak böyle utanç içinde değil
Bir sedyede boylu boyunca uzatılmış
İki eli iki yanında gitmemeli

(1961)
Soluk Soluğa adlı şiir kitabından 1962


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
GİDİŞİNİ ANLATIYORUM

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun

Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş

(1961)
Soluk Soluğa adlı şiir kitabından 1962


Rıfat ILGAZ
 

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
17:13
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
GÖKDELEN
Yüzyıllara ışık tutan
Bir kadın kıyıda ağlamaklı
Yanaklarında öfke
Eteklerinde kan
Düşmüş gökkuşağı belinden

Güneşli bir coğrafyada
Çekmiş perdelerini gökdelen
Bir bayrak çırpınıyor
Takvimsiz bir kasırgada
Asya kıyılarından esen

Kitapların yazdığından
Da önce başladı fırtına
Düşürür yıldızlarını tek tek
Çaresiz bir bayrak boşluğa
(1968)
Karakılçık adlı şiir kitabından 1969


Rıfat ILGAZ
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst