Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Ne zamandan beri Kürt oldun?

  • Konbuyu başlatan fiesta73
  • Başlangıç tarihi
F

fiesta73

Guest
Ne zamandan beri Kürt oldun?Ertuğrul Özkök, Balcıoğlu'nun cenazesinde tanık olduğu Kemal- Perinçek sohbetini yazdı.

31.10.2006 11:54
ertugrulozkok1.jpg
DÜN Semih Balcıoğlu’nun cenaze töreninde ilginç bir sohbete tanık oldum.

Sohbet Yaşar Kemal ile Doğu Perinçek arasında geçti.

Perinçek, Her yerde Kürt olduğunu söylüyorsun. Sen Türk yazarısın, nereden Kürt oluyorsun dedi.

Yaşar Kemal, Elbette Kürt’üm. Kendimi bildiğimden beri Kürt’üm
diyerek cevap verdi.

Perinçek, Sen Türk yazarısın diye ısrar edince Yaşar Kemal, Anadilim Kürtçe cevabını verdi.

Bu söz Perinçek’e yeni bir argüman imkánı verdi ve şöyle devam etti:

Anadilim Kürtçe diyorsun, ama Kürtçe roman yazamazsın.

Yaşar Kemal’in cevabı şöyle oldu:

Oturup bir hafta çalışayım, Kürtçe roman yazarım. Baban Sadık Bey hayatta olsaydı, bunu sana çok güzel anlatırdı.

* * *

Bakın cenazede geçen bu sohbeti niye aktarıyorum.

Semih Balcıoğlu çok büyük ve önemli bir sanat insanıydı.

Mizah gibi sanatın en iğneleyici, en acıtıcı, en yaralayıcı dalında çalışıyordu.

Ama bütün hayatı boyunca, mizahın eleştirel alanı ile hakaret ve aşağılama alanlarını birbirine hiç karıştırmadı.

Yerdi ama yerle bir etmedi.

O büyük bir hoşgörü insanıydı.

* * *

Şimdi o sohbete dönüyorum.

Bu sohbeti bu köşede 15 yıl önce yayınladığımı hayal edin.

Kürt olduğunu, anadilinin Kürtçe olduğunu söyleyen Yaşar Kemal ile bunu yayınlayan benim başıma neler gelebileceğini herhalde tahmin edebiliyorsunuz.

Ama bakın bu konuları artık birbirimizin yakasına yapışmadan konuşabiliyoruz.

Şuna bütün samimiyetimle inanıyorum.

Türkiye, büyük uzlaşma ve kaynaşmasına işte bu muhabbetle, bu sohbetle ulaşacaktır.

Yeter ki başkaları Türkiye’yi kendi meseleleri ve kendi insanıyla baş başa bıraksın.

Ama bırakmıyorlar.

Taner Akçam, ABD’de Ermeni meselesiyle ilgili yeni bir kitap yayınladı.

Yazabilir. Ama bir noktada itirazım var.

Kitabın adını, Utanç verici bir iş koymuş.

Neden utanç verici diye sorulduğunda da şu cevabı veriyor:

Bu sözü Atatürk, 1924’te Meclis’te yaptığı konuşmada söylemiştir. Bir gerçeği dile getirmiştir. Benim de inandığım bir söz olduğu için isminin de Atatürk’ün sözlerinin olmasını istedim.

* * *Dün Zaman Gazetesi’nde A.Turhan Alkan’ın yazını okudum.

Atatürk’ün 24 Nisan 1924 günü, TBMM’de yaptığı konuşmanın zabıtları 1985 yılında İş Bankası tarafından yayınlanmış.

Alkan, Dört cilt tutan zabıtlarda adı geçen konuşmayı bulup satır satır okudum diyor.Zabıtlarda öyle bir ifade bulamadığını belirterek devam ediyor:

Taner Akçam gizli Meclis zabıtlarını TBMM neşriyatından daha sağlıklı bir kaynaktan okudu ise biz de bilmek isteriz; yoksa müfteri durumda kalacaktır ve hakiki ’Shameful act’ budur.

* * *

Taner Akç*********
ABD’de bilimsel bir kuruluşta ders veriyor.

Türklerin geçmişte Ermenilere çok kötü şeyler yaptığını iddia edebilir.

Bunu düşünce özgürlüğü çerçevesinde içimize sindirmek durumundayız.

Ama iş, bazı tarihsel belgeleri çarpıtmaya, tahrif etmeye gelince, orada düşünce özgürlüğünün sınırları, en az akademik açıdan biter.

O nedenle Taner Akçam’a değil, ona akademik kürsü veren bilimsel kuruluşa seslenmek istiyorum.

Tezini, belgeleri tahrif üzerine kuran bir insana akademik camiada yer ve paye verenlere şunu sormak isterim:

Türklere olan düşmanlığınız, akademik kutsallık üzerine tahrifat şalı örtecek kadar mı gözünüzü kararttı?
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst