Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Mevki yükseldikçe sorumluluğu da yükseliyor...

yalcin

New member
Local time
18:00
Katılım
21 Ocak 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Eskiden bir makama talip olanlar hem sevinir hem de üzülürlermiş. Sevinmelerinin sebebi belli, makamın sağlayacağı imkanlar, itibarlar, şan, şöhretler... Buna rağmen neden üzülürlermiş? O makam ve mevkiin kendine göre vebal ve sorumluluğunu da düşünürlermiş de ondan.
Hatta bu sorumlulukları anlatan hadisleri de sık sık okur hırs ve arzularına çekidüzen verir, davranışlarına da ölçü getirirlermiş.
Onların arzu ve hırslarına düzen verip sorumluluklarını hatırlatan bu hadislerden birini arz etmek istiyorum bugün sizlere. Meali şöyle:
- Dünyada on kişiye de olsa başlık edenler, mahşerde elleri başlarına bağlı olarak gelecekler, makamının sorumluluğunu yerine getirmişlerse elleri başlarına bağlı olmaktan çözülecek, getirmemişlerse başlarına bağlı olarak görevini yapmayanların gidecekleri yere gönderilecekler!
İşte bu sonuçtan dolayı geçmişin bir makama tayin olanları sevinirken, yetersiz kalma halindeki sorumluluğunu da hatırlayıp endişe duyarlarmış.
Nitekim bu endişeyi duyanların başında da Halife Hazreti Ömer'i görmekteyiz. Son anlarını yaşarken oğlunu yerine halife tayin etmesini istemişler. Onun verdiği tek cümlelik cevap, sorumluluk örneğini gösteren şaheser bir cevaptır:
- Bir evden bir kurban yeter!
Evet, bulunduğu makamın gereğini yerine getirmekte yetersiz kalırsa, halife de olsa kendini kurban etmiş sayılır. Bir evden ise bir kurban yeter!.. Şimdilerde görülen odur ki, bir makam ve mevkiye talip olurken böyle bir sorumluluk endişesi pek taşımıyorlar gibi. Sadece makamın getirisini düşünüyor, götürüsüne ise hiç de kafa yormuyorlar. Demek ki o makamda sadece neleri nasıl elde ederler, onu düşünüyorlar, fırsatı ganimet bilme halleri onları sürükleyip götürüyor. Sorumluluğu pek akla getirmiyorlar. Halbuki öyle makamların asıl sahibi bir millettir. O mevkiin gereğini yerine getirmezse bütün milletin hakkını yüklenmiş olmak söz konusudur. Nitekim bunun da canlı örneğini yine Halife Hazreti Ömer vermektedir. Bir gün sahabenin zenginlerinden olan Abdurrahaman bin Avf'tan ödünç para ister. Şaşıran Abdurrahman sorar:
- Müminlerin emiri, ödünç parayı benden mi istiyor? Halbuki hazine elinin altındadır. Oradan istediği kadarını alabilir. İstediği zaman da ödeyebilir. Halifenin cevabı sorumluluk duygusunun şaheser bir örneğidir. - Evet, der ey Abdurrahman, ödünç parayı senden istiyorum da elimin altındaki hazine kasasından almıyorum. Çünkü der, hazinede bütün milletin hissesi vardır. Oradan aldığımı ödeyemeden ölürsem bütün bir milletle helalleşmek zorunda kalırım mahşerde. Bu da beni korkutur. Ama senden aldığımı ödeyemeden ölürsem mahşerde bir millete mukabil bir Abdurrahman'la helalleşmek zorunda kalırım. Bu ise ötekine nispetle göze alınabilecek bir helalleşmedir. Onun için ödünç parayı senden istiyorum... İşte makamının sorumluluğunu idrak etme örnekleri
alınıtı
 

murat

New member
Local time
18:00
Katılım
15 Eylül 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
56
çok güzel bir yazıydı bizlerle paylaştığın için teşekkürler
keşke şimdide makamlara talip olanlar sadece makamın sağlayacağı imkanlar, itibarlar, şan, şöhretler için sevinmeseler
 

lececafe

Co Admin
Local time
18:00
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
--------------------------------------------------------------------------------

Eskiden bir makama talip olanlar hem sevinir hem de üzülürlermiş. Sevinmelerinin sebebi belli, makamın sağlayacağı imkanlar, itibarlar, şan, şöhretler... Buna rağmen neden üzülürlermiş? O makam ve mevkiin kendine göre vebal ve sorumluluğunu da düşünürlermiş de ondan.
Hatta bu sorumlulukları anlatan hadisleri de sık sık okur hırs ve arzularına çekidüzen verir, davranışlarına da ölçü getirirlermiş.
ama sakın cumhur olmasınlar ha ankara yürüyü veri sonra
vah ecdadım vah milletim vahhhhhhh.........................
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst