Kara Mizah...

[seyfi]

Sosyal adalet

Bir gün bizim Temel, Güney Afrika’ya gitmiş. Bir gün “sinema”ya gitmeye niyetleniyor. Bir büyük sinemanın önünde “kuyruğa” giriyor. İnsanlar tuhaf tuhaf bakıyorlar:
- Beyefendi, siz yabancısınız galiba?
- Evet, nereden anladınız?
- Burada beyazlar kuyruğa girmezler, en öne geçer, biletlerini alırlar.
Temel, gişeci kıza eğiliyor… Bir “koltuk” rica ediyor. Kız şaşkın:
- Beyefendi, siz yabancısınız galiba… Burada beyazlar, koltukta değil, balkonda otururlar.
Temel balkona çıkıyor. Ne var ki filmin yarısında fena halde çişi geliyor ve yanindakine tuvaleti soruyor.
- Beyefendi, siz yabancısınız galiba!.. Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı işeyiverirler!..
Temel iyiden iyiye şaşkın, bakıyor ki başka çare yok, balkondan aşağı şırrrr diye koyveriyor.
Derken, aşağıdan bir zencinin gür sesi:
- Heeey yabancııı!..
Temel şaşkın, aşağı eğilip zenciye bakıyor. Zenci öfkeli:
- İnsan sadece birinin kafasına etmez ki, şöyle bize dogru da biraz serpiştir!.. Bu memlekette sosyal adalet var, sosyal adalet!

 

[seyfi]

Yaşanmış bir polis anonsu:

Şoförün biri trafik sıkışıkken park yasağı olan yere direksiyonu kırar ve durur. Polis, ‘Beyaz Uno çek kardeşim park yasak’ gibilerinden bir anons yapar. Şoför, el kol hareketleri yardımıyla, ‘Ağabey ekmek almaya geçiyorum, hemen çıkacağım’ der. Yarım saat kadar sonra elini, kolunu sallaya sallaya çıkınca polis anonsu, ‘Beyaz Uno, ekmek nerde?’