Her gün, onlarca telefon ve mail aldıklarını belirten çocuk doktorları, "Aslında ailelerde aşı konusunda istek var, ama çıkan haberler kafa karıştırıyor." diyor.
Sağlık Bakanlığı, 6 ay-5 yaş arası çocukların isteğe bağlı aşılanması için çalışmalarını sürdürüyor ancak aileler aşı konusunda kararsız. Domuz gribi endişesiyle, en ufak bir ateş ya da öksürükte çocuklarını hastanelere götüren ailelerin H1N1 aşısı konusunda kafaları karışık. Çocuk doktorları, aşı yaptırıp yaptırmamaya karar veremeyen ailelerden her gün çok sayıda telefon alıyor.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Ertuğrul, "Günde neredeyse 30 adet telefon alıyorum. Ulaşamayanlar da mail atıyor. On yıl önceki hastam bile arayarak, çocuğuma aşı yaptırayım mı diye sordu." dedi.
Aşı konusunda yapılan farklı açıklamalardan dolayı, ailelerin ikilem içinde kaldığını söyleyen Ertuğrul, "İnsanlar hem aşı yaptırmak istiyor hem de tartışmalardan dolayı korkuyorlar. Büyük bir kafa karışıklığı var. Ben aşı oldum, ama işin içinde olmasam, ben bile aşıdan korkardım." diye konuştu.
TEK AŞI OLSAYDI, BELKİ BU KADAR ÇOK TARTIŞMA ÇIKMAZDI
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Türk Pediatri Derneği Ankara Şubesi Sorumlusu Prof. Dr. Ergin Çiftçi ise "Salgının başlangıcından beri telefonlarımız susmuyor. İnsanlar sürekli endişelerini dile getiriyor." şeklinde konuştu.
Hastalığın yeni olması ve firmaların ürettiği aşılar arasında fark bulunması nedeniyle toplumdaki tedirginliğin doğal olduğunu söyleyen Çiftçi, "Tek aşı olsaydı belki bu kadar sorun olmazdı. Aslında ailelerde aşı konusunda istek var ama konunun kamuoyu önünde bu kadar tartışılıyor olması olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.
Kendisinin aynı zamanda Çocuk Enfeksiyon Hastalıklar Derneği üyesi olduğunu da hatırlatan Çiftçi, domuz gribi ile ilgili her gün 100 üzerinde telefon ve mail aldığını aktardı. Arayan kişilerden büyük kısmının aşı hakkında bilgi almak isteyen aileler olduğunu dile getiren Çiftçi, hekimlerden de konuyla ilgili sorular geldiğini söyledi.
Hekimler arasında da aşı ile ilgili farklı yaklaşımlar bulunduğuna dikkat çeken Çiftçi, kişisel görüş olarak aşı yapılmasından yana olduğunu vurguladı.
"HEKİMLER AŞININ İÇERİĞİ İLE İLGİLİ AYRINTILI BİR ŞEKİLDE BİLGİLENDİRİLMELİ"
El Bebek Gül Bebek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gülnihal Şarman, çocuk doktorları olarak ailelerden sürekli telefon aldıklarını belirterek, "Herkeste tedirginlik var. Her gün tanıdık, tanımadık 20 üzerinde telefon alıyorum. Anne - babalar aşının güvenilir olup olmadığı ile ilgili fikrimizi soruyor." açıklamasında bulundu.
Şarman, ailelerden, çocuklarının gittiği okulda domuz gribinin tespit edilmesi durumunda kendi çocuklarına aşı yaptırıp yaptırmama, aşının olası yan etkileri ve içinde neler olduğu konusunda sorular aldıklarını aktardı.
Endişeli ailelere, "Aşı yaptırın, ya da yaptırmayın" şeklinde net bir cevap veremediğini dile getiren Şarman, "Riskinize göre hareket edin, diyorum." dedi.
Şarman, hekimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından aşının içine bulunan maddeler konusunda ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sağlık Bakanlığı, 6 ay-5 yaş arası çocukların isteğe bağlı aşılanması için çalışmalarını sürdürüyor ancak aileler aşı konusunda kararsız. Domuz gribi endişesiyle, en ufak bir ateş ya da öksürükte çocuklarını hastanelere götüren ailelerin H1N1 aşısı konusunda kafaları karışık. Çocuk doktorları, aşı yaptırıp yaptırmamaya karar veremeyen ailelerden her gün çok sayıda telefon alıyor.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Ertuğrul, "Günde neredeyse 30 adet telefon alıyorum. Ulaşamayanlar da mail atıyor. On yıl önceki hastam bile arayarak, çocuğuma aşı yaptırayım mı diye sordu." dedi.
Aşı konusunda yapılan farklı açıklamalardan dolayı, ailelerin ikilem içinde kaldığını söyleyen Ertuğrul, "İnsanlar hem aşı yaptırmak istiyor hem de tartışmalardan dolayı korkuyorlar. Büyük bir kafa karışıklığı var. Ben aşı oldum, ama işin içinde olmasam, ben bile aşıdan korkardım." diye konuştu.
TEK AŞI OLSAYDI, BELKİ BU KADAR ÇOK TARTIŞMA ÇIKMAZDI
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Türk Pediatri Derneği Ankara Şubesi Sorumlusu Prof. Dr. Ergin Çiftçi ise "Salgının başlangıcından beri telefonlarımız susmuyor. İnsanlar sürekli endişelerini dile getiriyor." şeklinde konuştu.
Hastalığın yeni olması ve firmaların ürettiği aşılar arasında fark bulunması nedeniyle toplumdaki tedirginliğin doğal olduğunu söyleyen Çiftçi, "Tek aşı olsaydı belki bu kadar sorun olmazdı. Aslında ailelerde aşı konusunda istek var ama konunun kamuoyu önünde bu kadar tartışılıyor olması olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.
Kendisinin aynı zamanda Çocuk Enfeksiyon Hastalıklar Derneği üyesi olduğunu da hatırlatan Çiftçi, domuz gribi ile ilgili her gün 100 üzerinde telefon ve mail aldığını aktardı. Arayan kişilerden büyük kısmının aşı hakkında bilgi almak isteyen aileler olduğunu dile getiren Çiftçi, hekimlerden de konuyla ilgili sorular geldiğini söyledi.
Hekimler arasında da aşı ile ilgili farklı yaklaşımlar bulunduğuna dikkat çeken Çiftçi, kişisel görüş olarak aşı yapılmasından yana olduğunu vurguladı.
"HEKİMLER AŞININ İÇERİĞİ İLE İLGİLİ AYRINTILI BİR ŞEKİLDE BİLGİLENDİRİLMELİ"
El Bebek Gül Bebek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gülnihal Şarman, çocuk doktorları olarak ailelerden sürekli telefon aldıklarını belirterek, "Herkeste tedirginlik var. Her gün tanıdık, tanımadık 20 üzerinde telefon alıyorum. Anne - babalar aşının güvenilir olup olmadığı ile ilgili fikrimizi soruyor." açıklamasında bulundu.
Şarman, ailelerden, çocuklarının gittiği okulda domuz gribinin tespit edilmesi durumunda kendi çocuklarına aşı yaptırıp yaptırmama, aşının olası yan etkileri ve içinde neler olduğu konusunda sorular aldıklarını aktardı.
Endişeli ailelere, "Aşı yaptırın, ya da yaptırmayın" şeklinde net bir cevap veremediğini dile getiren Şarman, "Riskinize göre hareket edin, diyorum." dedi.
Şarman, hekimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından aşının içine bulunan maddeler konusunda ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
