- Katılım
- 23 Eylül 2006
- Mesajlar
- 9,165
- Tepkime puanı
- 48
- Puanları
- 0
Van polisinin çalışmaları sonucu bir hafta önce yakalanan bombacının ifadeleri, terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Van'ın Çatak İlçesi'nde 2 yıl önce uzaktan kumandalı bombanın patlatılarak bir polisin şehit edilmesi ve bir belediye çalışanının ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının Van polisinin çalışmaları sonucu bir hafta önce yakalanan faillerinin ifadeleri, terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Çöp tenekesine bombayı yerleştiren terörist, emniyetteki ifadesinde, bombalı saldırıdan sonra vicdan azabıyla teslim olmak istediğini ancak örgütün, ailesini öldürmekle tehdit ettiği için korkarak teslim olamadığını söyledi.
Van'ın Çatak ilçesinde 3 Eylül 2006 akşamı bir çay bahçesinin çöp kutusuna konulan uzaktan kumandalı bombanın patlamasıyla polis memuru Selami Doğrul ile Belediye Yazıişleri Müdürü Nadir Babur şehit olmuş, 9 kişi yaralanmıştı. Van Emniyet Müdürlüğü'nün bombayı yerleştiren kişileri bulmak için 2 yıldan bu yana yaptığı çalışmalar neticesinde bombayı çöp kutusuna yerleştiren F.G. ile kendisine yardım eden Ş.S. isimli kişiler 1 hafta önce yakalanarak tutuklanmıştı.
Aynı zamanda terör örgütü mağduru olan bombacı terörist F.G, emniyetteki ifadesinde, patlayıcıyı Ahmet kod adlı teröristin kendisine verdiğini söyledi. Okuma yazmasının olmadığını dile getiren terörist, örgütün gariban insanları kullandığını kaydetti. Terörist F.G., küçüklüğünde 1 hafta okula gittiğini, aynı hafta içinde teröristlerin köyü basarak okulla birlikte kendilerinin ve amcalarının evini yaktığını anlatarak, "Teyzemi evlerimizin önünde vurdular. Ninemi yaraladılar. Akrabalarımızı öldürerek evlerini ateşe verdiler" dedi.
F.G. ifadesinde, bombayı kendisine veren Ahmet Kod adlı teröriste, "Bombayı koyduğum yerde kadınlar ve çocuklar olabilir" dedim. Bana 'Sen bombayı koy. Bombayı istediğimiz yere koymadan dönersen senin elinde patlatırız' dedi.
Korkudan bombayı koyarak oradan uzaklaştım. Hiç tanımadığım iki insan benim yüzümden hayatını kaybetti. Olaydan sonra pişman oldum. Teslim olacağımı söyledim. Bana teslim olursan seni polis ve asker vuracak. Geri kalan aileni de biz vuracağız. Senin teslim olmanda çıkarın yok. Senin soy isminden olan kimse dışarıda kalmayacak" diye tehdit ederek teslim olmasına engel olduklarını anlattı.
Teslim olduktan sonra kendisine anlatılan hiçbir şeyin başına gelmediğini dile getiren terörist, ailesinin güvencede olacağını bilmesi halinde daha erken teslim olacağını kaydetti. Sorgusu sırasında gözyaşı döken terörist F.G., "Bana, 'sen gidersen ailen de gider. Senin babanı, anneni ve ağabeyini yakalarlar. Bunlar da sana yardımcı olmuştur diyerek içeri alacaklar.' dediler. Bir şekilde korktum.
Çünkü ailemin bundan haberi yoktu. Devlet inanmaz, bunları da alır. Bunlar zarar görür diye düşündüm. Bugün ise ne kadar ceza yesem, bana ne yapsalar zoruma gitmez artık" şeklinde konuştu.
Dağdaki teröristlere seslenerek gelip devlete teslim olmalarını isteyen F.G., bu işin sonunun boş olduğunu vurguladı.
CİHAN
Van'ın Çatak İlçesi'nde 2 yıl önce uzaktan kumandalı bombanın patlatılarak bir polisin şehit edilmesi ve bir belediye çalışanının ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının Van polisinin çalışmaları sonucu bir hafta önce yakalanan faillerinin ifadeleri, terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Çöp tenekesine bombayı yerleştiren terörist, emniyetteki ifadesinde, bombalı saldırıdan sonra vicdan azabıyla teslim olmak istediğini ancak örgütün, ailesini öldürmekle tehdit ettiği için korkarak teslim olamadığını söyledi.
Van'ın Çatak ilçesinde 3 Eylül 2006 akşamı bir çay bahçesinin çöp kutusuna konulan uzaktan kumandalı bombanın patlamasıyla polis memuru Selami Doğrul ile Belediye Yazıişleri Müdürü Nadir Babur şehit olmuş, 9 kişi yaralanmıştı. Van Emniyet Müdürlüğü'nün bombayı yerleştiren kişileri bulmak için 2 yıldan bu yana yaptığı çalışmalar neticesinde bombayı çöp kutusuna yerleştiren F.G. ile kendisine yardım eden Ş.S. isimli kişiler 1 hafta önce yakalanarak tutuklanmıştı.
Aynı zamanda terör örgütü mağduru olan bombacı terörist F.G, emniyetteki ifadesinde, patlayıcıyı Ahmet kod adlı teröristin kendisine verdiğini söyledi. Okuma yazmasının olmadığını dile getiren terörist, örgütün gariban insanları kullandığını kaydetti. Terörist F.G., küçüklüğünde 1 hafta okula gittiğini, aynı hafta içinde teröristlerin köyü basarak okulla birlikte kendilerinin ve amcalarının evini yaktığını anlatarak, "Teyzemi evlerimizin önünde vurdular. Ninemi yaraladılar. Akrabalarımızı öldürerek evlerini ateşe verdiler" dedi.
F.G. ifadesinde, bombayı kendisine veren Ahmet Kod adlı teröriste, "Bombayı koyduğum yerde kadınlar ve çocuklar olabilir" dedim. Bana 'Sen bombayı koy. Bombayı istediğimiz yere koymadan dönersen senin elinde patlatırız' dedi.
Korkudan bombayı koyarak oradan uzaklaştım. Hiç tanımadığım iki insan benim yüzümden hayatını kaybetti. Olaydan sonra pişman oldum. Teslim olacağımı söyledim. Bana teslim olursan seni polis ve asker vuracak. Geri kalan aileni de biz vuracağız. Senin teslim olmanda çıkarın yok. Senin soy isminden olan kimse dışarıda kalmayacak" diye tehdit ederek teslim olmasına engel olduklarını anlattı.
Teslim olduktan sonra kendisine anlatılan hiçbir şeyin başına gelmediğini dile getiren terörist, ailesinin güvencede olacağını bilmesi halinde daha erken teslim olacağını kaydetti. Sorgusu sırasında gözyaşı döken terörist F.G., "Bana, 'sen gidersen ailen de gider. Senin babanı, anneni ve ağabeyini yakalarlar. Bunlar da sana yardımcı olmuştur diyerek içeri alacaklar.' dediler. Bir şekilde korktum.
Çünkü ailemin bundan haberi yoktu. Devlet inanmaz, bunları da alır. Bunlar zarar görür diye düşündüm. Bugün ise ne kadar ceza yesem, bana ne yapsalar zoruma gitmez artık" şeklinde konuştu.
Dağdaki teröristlere seslenerek gelip devlete teslim olmalarını isteyen F.G., bu işin sonunun boş olduğunu vurguladı.
CİHAN
