Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

'Babası süründürüyordu, bu katlediyor'

kaptan-8

Co Admin
Local time
05:53
Katılım
21 Nisan 2008
Mesajlar
9,366
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Adana
310120121516048220841.jpg
Ülkesindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye gelen 70 yaşındaki İbrahim K.: -'Babası cezaevlerinde süründürüyordu. Beşşar Esed, babasından daha zalim çıktı, katliam yapıyor'

-İki çocuğunu bırakarak Türkiye'ye sığınan Abdullah Konlar: ''Amca çocuklarımdan altısını silahla, dördünü ise benzin döküp yakarak öldürdüler''

-Adana'da bulunan bir akrabası ile evlenerek Türkiye'ye yerleşen Suriyeli genç kadın, ülkesinde iç karışıklıkların başlamasının ardından haber alamadığı yakınları için endişe ediyor

-Buğdaycı: ''Esed yine bizim kanımızdan olan askerleriyle halkına işkence yapıyor. Ailemin bu işkenceye maruz kalmasından korkuyorum''


Suriye'de yaşanan olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan 70 yaşındaki İbrahim K, Beşşar Esed'in babası Hafız Esed döneminde, sebepsiz yere 10 yıl hapis yattığını belirterek, ''Babası cezaevlerinde süründürüyordu. Beşşar Esed, babasından daha zalim çıktı, katliam yapıyor'' dedi.

Yaklaşık 9 aydır Reyhanlı İlçesi'ndeki çadırkentte kalan İbrahim K, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye ordusu askerlerinin köylerini ve evlerini işgal etmesi, hayatlarının tehlikeye girmesi nedeniyle Türkiye'ye sığındıklarını söyledi.

Köyde yaşayan binden fazla kişinin ülkesini zorunlu olarak terk ettiğini dile getiren İbrahim K, ''8 çocuğum orada kaldı. Ben, eşim, torunlarım, amca, hala ve dayı çocuklarıyla birlikte 40 kişi buraya geldik. Diğer yakınlarımla birlikte sayımız 300'ü geçer'' diye konuştu.

Yaşanan olaylar nedeniyle 15 yakınının hayatını kaybettiğini anlatan İbrahim K, şöyle devam etti:

''1980'li yıllarda Beşşar Esed'in babası Hafız Esed döneminde, birçok kişi sebepsiz yere toplanıp hapislere atılırdı. Nedenini halen öğrenmiş değilim. O dönemde cezaevlerinde yer kalmamıştı. Babası döneminde sebepsiz yere 10 yıl hapis yattım. Babası cezaevlerinde süründürüyordu. Beşşar Esed, babasından daha zalim çıktı, katliam yapıyor. Sadece öldürmüyor, insanları yakıyorlar. Beşşar Esed'in Allah korkusu da yok. Halen saldırılar devam ediyor, haberlerini alıyoruz.''

Çök özlediği ülkesine dönmeyi istediğini ancak olaylar bitmediği için bunun mümkün olmadığını belirten İbrahim K, ''Gideyim ama nerede kalayım? Askerler köyümüzü, evimizi kışlaya çevirmişler. Gidecek yerimiz yok. Olsa da Esed zulmü devam ettiği sürece bizlerin orada yaşama şansı artık yok'' dedi.

-10 amca çocuğunu kaybetti-

Suriye'de yaşadığı dönemde öğretmenlik yapan Abdullah Konlar (37) ise eşi ve üç çocuğunu alarak Türkiye'ye sığındığını, annesi ile ona bakan iki kız çocuğunun Suriye'de kaldığını söyledi.

Yaklaşık 9 aydır çocuklarını göremediğini dile getiren Konlar, ''Onları çok özledim. Olayların bitmesini ve ülkeme dönmeyi çok istiyorum. Dönmemiz için Esed'in devlet başkanlığını bırakması lazım. Aksi takdirde bize yaşama şansı tanımazlar'' ifadelerini kullandı.

Geçen yıl olaylar başladığında Suriye ordusundan kaçan 4 askerin köylerine sığındığını anlatan Konlar, şunları kaydetti:

''Orduya mensup askerler, kaçak dört askeri arıyorlar ancak bulamıyorlar. 35 kişiyi alıyorlar ve dört askerin yerinin söylenmesi için 24 saat süre tanıyorlar. 'Askerleri teslim etmezseniz sizi öldürürüz' diyorlar. Zaman bitiminde askerler gelmeyince tankla köye giriyorlar ve katliam yapıyorlar. 10 kişiyi öldürdüler, birçok kişiyi yaraladılar. Bunlardan altısı benim amca çocuklarıydı. Beş gün sonra tekrar geliyorlar. Dört askeri bulamadıkları için 14, 15, 16 ve 40 yaşlarındaki dört amca çocuğumu da benzin dökerek yaktılar. Amca çocuklarından altısını silahla, dördünü ise benzin döküp yakarak öldürdüler.''

Konlar, 1980'li yıllarda yaşanan olaylarda ise dört yakınının öldüğünü, dördünün halen kayıp olduğunu vurgulayarak, ''Büyüklerim anlattılar. O dönemde de benzer olaylar yaşanmış ancak bu kadar olmamış. Duyuyoruz, öğreniyoruz halen olaylar devam ediyor. Suriye'de iki kardeşim var. Biri Özgür Suriye Ordusu'nda bulunuyor'' dedi.

Suriyeli gelin ailesinden bir yıldır haber alamıyor

Adana'da bulunan bir akrabası ile geçtiğimiz yıl evlenerek Türkiye'ye yerleşen Suriyeli genç kadın, ülkesinde iç karışıklıkların başlamasının ardından haber alamadığı yakınları için endişe ediyor.

Türkiye'de yaşayan ve anne tarafından akrabası olan Adanalı Ali Buğdaycı ile 5 Şubat 2011'de dünyaevine giren Suriyeli Mahat Buğdaycı ülkesinde yaşanan şiddet olaylarını basından üzülerek izliyor.

Evlenmeden önce Suriye'de Kamışlı ilçesinde kuaförlük yapan Mahat Buğdaycı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed yönetiminin kendi halkına asılsız suçlamalar yöneltip askerleri aracılığı ile işkence yaptığını belirtti.

Ülkesinde yaşanan savaşın bir an önce son bulması için sürekli dua ettiğini belirten Buğdaycı, şiddet ortamı nedeniyle bazı akrabalarının ölmüş olabileceğini, telefon ve internet bağlantısı kesildiği için Şam'da ve Kamışlı'da yaşayan yakınlarından yaklaşık bir yıldır haber alamadığını söyledi.

Anne ve babası ile en son 2 Nisan 2011 tarihinde bir sosyal paylaşım sitesi aracılığı ile mesajlaştığını belirten Buğdaycı, düzenli olarak görüştüğü 8 kardeşinden de bu tarihten sonra bir daha haber alamadığını belirtti.

Eşinin düzenli bir işi olmadığı için maddi sıkıntı içerisinde bulunduklarını belirten Buğdaycı, şunları kaydetti:

''Yaşanan karışıklıklardan dolayı ülkeme gidemiyorum. Ailemi bir yıldır görmedim ve onları çok özledim. Ülkemde halkımıza Esed tarafından işkence yapılıyor. Esed, yine bizim kanımızdan olan askerleriyle halkına işkence yapıyor. Ailemin bu işkenceye maruz kalmasından endişe ediyorum. Bütün gün ailemi düşünüp onlar için dua ediyorum. Savaşın durması için dua ediyorum. Biz kardeşlerimizi askere gönderiyoruz ama Esed onları ya bize karşı kullanıyor ya da bize ölülerini veriyor. Ben ailemi ve işimi bırakıp Türkiye'ye geldim. Burada çok mutluyum ama oradaki yakınlarımın durumu beni tedirgin ediyor.''

Mahat Buğdaycı, Türklerle Suriyelilerin pek çok ortak noktası olduğunu oturduğu mahalleye ve eşinin ailesine kısa sürede alıştığını kaydetti.

-Savaşta kaybeden yine siviller olur-

Mahat Buğdaycı'nın kocası Ali Buğdaycı ise ailesi için endişe eden eşine, ''Bir şey olmamıştır' diyerek telkinde bulunduğunu söyledi.

Buğdaycı, Suriye'de yaşanan olayların bir an önce son bulmasını istediklerini belirterek, ''Suriye'de akrabalarımız var. Oradakilerle kan bağımız var. Biz herkes özgürce ve demokratik bir ortamda yaşasın istiyoruz. Savaşta kaybeden yine siviller oluyor'' diye konuştu.

AA
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst