Neler yeni

Welcome to SATBİL FORUM PAYLAŞIM

Join us now to get access to all our features. Once registered and logged in, you will be able to create topics, post replies to existing threads, give reputation to your fellow members, get your own private messenger, and so, so much more. It's also quick and totally free, so what are you waiting for?

Bir Satbil Forum Efsanesi

Satbil Reklam Alanı

Satbil Forum Reklam

Abdürrahim Karakoç vefat etti.

@hmet

UZAKLARDAN
Local time
18:01
Katılım
23 Eylül 2006
Mesajlar
9,165
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Abdürrahim Karakoç'un Mihriban'ının hikayesi




Abdürrahim Karakoç vefat etti. Ondan geriye Mihriban ve sayısız şiiri kaldı..

esh3221_3.jpg
07.06.2012 - 17:24​

esh6474.jpg



ENSONHABER.com / DETAY HABER Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören şair ve yazar vefat etti. Karakoç'un arkasından yazılmış en güzel aşk şiirleri kaldı.. Belki de en çok bilineni Mihriban'dı.. Mihriban, Musa Eroğlu'nun sesiyle özdeşleşti.. Büyük bir aşkın arkasından edilmiş en güzel sözlerdi Mihriban'ın sözleri.. "Saf ve temiz bir aşktı" diye açıklıyordu Karakoç Mihriban'ın hikayesini.. "Lambada titreyen alev üşüyor" dizesi çıkar mıydı yoksa..
MİHRİBAN'IN HİKAYESİ

Karakoç'un ardından, yeni nesilin pek bilmediği Karakoç'a, iki ölümsüz şiir yazdıran Mihriban'ın hikayesini sizlerle paylaşalım istedik..
Mihriban şiirinin yazarı Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir... Niyetleri evlenmektir ama kız tarafı bütün sürekli "hayır" demektedir bu işe... Velhasıl bu sevdadan vazgeçilir...
Aradan yıllar geçer... Birgün Abdurrahim Karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir.. Ve Karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler... Arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra Abdurrahim Karakoç oturur ve duygularını dizelere döker..
ŞİİR BİR ÜLKÜCÜNÜN, BESTE BİR ALEVİ'NİN

O dizeler Musa Eroğlu'nun notalarıyla yıllar sonra müziğe döküldü.. İşte o beste bu toprakların mozaiğini ortaya çıkaran bir gerçekliği de barındırıyordu içinde.. Ülkücü geçmişiyle bilinen Karakoç'un eşsiz dizelerini Mersin'in yörük Alevilerinden olan bestelemişti.
NE ADI MİHRİBANDI NE SAÇLARI SARI

Hikayeyi verdiği bir röportajda anlatan Karakoç, "O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın. Ne adı Mihriban, ne saçları sarı..." demişti.
Sarı saçlarına deli gönlümü,
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.


UNUTMAK KOLAY DEĞİL MEKTUBU İKİNCİ ŞİİRİ YAZDIRDI

Bu eşsiz duygu yoğunluğu olan dizelerle aşkın gücünü anlatan şairimiz, Mihriban'dan aldığı "Unutmak kolay değil" başlıklı mektup üzerine, şiirin devamını yazıyor...
Unutmak kolay mı? deme,
Unutursun Mihribanım.
Oğlun, kızın olsun hele,
Unutursun Mihrabanım

- İZLE
Karakoç'un Platform dergisine verdiği röportajda Mihriban'ı ve hikayesini böyle anlatmıştı..
Nedir Mihriban'ın gerçek hikayesi?

Bazıları "Gerçek mi" diyor. Gerçek diyorum. Ama adı değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban.
Masa başında yazılmış, hayal bir aşk, bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki, yazacaksın.

O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. "Lambadaki alev üşüyor" çıktı.
-Hangi seneydi... ?

1960...
O aşkınıza kavuşamadınız...

Yo olmadı. Seviyordum. Olmadı. Ayıp olur şimdi adını söylemem. Törelerimize aykırı. İkinci birMihriban şiirim var. Biliyorsunuz. "Unutmak kolay unutursun Mihriban" diye... O da öyledir. Bunlar hep gerçeğe dayalıdır. Güzel tertemiz bir sevgiydi, tertemiz de bir ayrılma oldu.
Nerde olduğunu biliyor musunuz?

Bilmiyorum. Zaten benim memleketlim de değildi...
Yaşayıp yaşamadığını biliyor musunuz?

Onu da bilmiyorum... Sivas'ta bir televizyona çıktım. Telefon bağlantısı var. Bir hanım çıktı, "Abi o yaşıyor mu" dedi. "Bilmiyorum" dedim. "Nasıl bilmiyorsun" dedi. "Bilmiyorum işte" dedim. O bayan, "Eğer yaşıyor da, bu türküyü dinliyorsa, Allah ona yardım etsin" dedi. Hanımların dayanışması işte! Yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum vallahi.
Hâlâ seviyor musunuz?

Bazen aklıma düşüyor. Ben unutursun diyorum ama, insan hiçbir zaman unutamıyor... O bir mektup üzerine yazılmıştır. Benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. "Unutmak kolay mı" başlığı mektubun. "Unutmak kolay mı deme/Unutursun Mihriban'ım" diyorum. "Düzen böyle bu gemide/Eskiler yiter yeni de/Beni değil, sen seni de unutursun Mihriban'ım" dedim... Allah o hallere düşürmesin, insan kendini de unutur...
Mihriban'dan başka aşkınız oldu mu?

Yok. Mihriban'dan başka aşkım olmadı.
Mihriban nasıl biriydi?

Valla ne bileyim, sıradan insanlara benzer birisiydi
Çok mu güzeldi... Sarı saçlarına deli gönlümü/Bağlamıştın, çözülmüyor diyorsunuz

Saçı da sarı değildi...
Belki bu şiirin bu kadar beğenilmesinin sebebi herkesin içinde bir Mihriban'ın olması...

Gerçek yaşanıp, yazıldığı zaman okuyucu kendini bulur. Bu yüzden diyorum ki, bence herkesin hayatında bir var...
Musa Eroğlu da çok güzel bestelemiş...

Beste de güzel olup güfteyle örtüşünce daha bir güzel oluyor... Bunlar birbirini tamamlayan şeylerdir. Bestelendikten sonra herkes hayret etti. "40 senedir okuyorsunuz" dedim. Ama bestelenince daha güzel oldu.
Bir gün Mihriban'ı göreceğinize inanıyor musunuz?

Bilmiyorum, görmek de istemiyorum. Değişmiştir şimdi. Ben onun nazarında değiştim, o benim nazarımda değişti. Niye görelim? Öyle kalsın ya... İnsanların gönülde kalması, gözde kalmasından daha iyidir.

 

lececafe

Co Admin
Local time
20:01
Katılım
23 Aralık 2005
Mesajlar
5,461
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
48
Allah rahmet eylesin.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst